MERHABA DOKTOR HANIM
Kemalin Duygu dünyası öylesine karışmıştıki tam bir bozgun içindeydi.Karısı ile arası son derece gergindi Evlilikleri son sürat bir uçuruma doğru gitmekteydi . Sebebi ise Sekiz ay boyunca birlikte çalıştığı,İş arkadaşı Eser hanımla aralarında bir duygu köprüsü kurulmuş olması gibi gözüküyordu.Ama böyle olmadığının ikiside farkında idi çünki geçen yıllar sevgilerini yıpratmış.Her ikiside bir birlerine karşı çok kereler hatalı davranmıştı. Eser büyük bir poblemin sadece görünen tarafı idi. Ve galiba her ikisininde bir birlerinin dışında tutunacakları bir başka sebebe ihtiyaçları vardı bu bahanede Eser Hanımdan başkası değildi,Aslında bütün bunlar her ikisininde konrolü dışında gelişmişti. Uzun yıllar boyu, Leyla hanım Kemali öylesine yalnız, ve başı boş bırakmıştı ki Bu arada Eser hanımın sıcak samimi yaklaşımı, gün boyu onunla birlikte olmak,Bir çok sevinci ve kederi birlikte paylaşmak Kemalin içinde İstemeden de olsa farklı duygular uyanmasına sebeb olmuştu.Ve bunun farkına vardığında ise artık çok geç kalmıştı. kafası allak bullaktı neyi nasıl düşüneceğini şaşırmıştı.Oysa karısını seviyordu ,istiyorduki Eserle paylaştığı şeyleri onunla paylaşsın onunla daha çok birlikte olsun.Çünki Yirmi üç sene karısının emekli olmasını bekleyip durmuştu.ve o günler gelmişti ama şimdide Leyla Bir türlü işinden ayrılmak istemiyordu.o kadar kendini işine vermiş ve Kemali ihmal etmiştiki,Sanki adeta onu Eserin kucağını itiyordu.Bir yanda yirmi üç senelik karısı bir yanda ondan bir gece bile ayrı kalamayacak kadar özlediği arkadaşı.ne oluyordu böyle, ne yapması gerekiyordu bir türlü sağlıklı karar veremez haldeydi.Sonunda Eserle çalıştığı ortamdan ayrılmak zorunda olduğuna karar vermişti . bu ona ne kadar zor gelirse gelsin bunu yapmak mecburiyetinde olduğunu biliyordu.Çünki her geçen gün genç kadına daha’da bağımlı hale gelmesi. Sonunda onu karısından ebediyen kopma noktasına getirebilirdi İşte bunun olmasını istemiyordu. Ve tüm tutkularını içine gömerek, Eserle birlikte çalışmış olduğu yerden ayrılıp, şimdiki çalıştığı yere tayin yaptırmıştı . Hemde Eserle darılmak pahasına . Ama bir şeyleri yanlış hesap etmişti. Bu ayrılıktan sonra Eşi leyla ile arası düzeleceği yerde . Leyla sanki ikisinin ayrılığını bekliyormuş gibi Kemalden dahada uzaklaşmayı yeğ tutmuştu.Hiç bir şey eskisi gibi olmuyordu.Dengeler alt üst olmuştu bir kere .Yeni tayin olup geldiği yerde’de, İş hayatının aşk hayatından bir farkı yoktu, oda alt üst olmuştu.Geçici tayinle gönderildiği bu yerde, yirmidört saatlik nöbetlere başlamıştı.Gerçi nöbetten çıktıktan sonra üç gün gibi bir boş zamanı oluyordu, ama bu en son istediği birşeydi çünki boş kalıp kendi kendine olmak istemiyordu. Allahtan ilk nöbet, günlerinde Leyla henüz yanındaydı, ama nöbet yeri kendine o kadar yabancıydıki , çevresinde hiç dostu yoktu ve o ilk yirmi dört saatlik nöbet günleri ona bir cehennem azabı gelmişti . Fakat kalemi olmasaydı hali daha fenaydı , Geçmişteki iş arkadaşlarını ve yaptığı işi konu aldığı bir roman yazmıştı ,ve buda aynı romanın devamı niteliğinde idi son gelişmeleri yazıyordu ama artık bundan da sıkılmağa başlamıştı.Fakat bir gece yarısı içindeki duygular öylesine baskı yaptıki yattığı yerden kalkıp ve eline yine kalemi aldı, bu sefer bütün duyguları kağıda birer m?sra demeti olarak dökülüyordu. Yazdıkça yazası geliyordu .ve bu uğraşı saatler boyu sürdü .Gün aydınlanmaya başladığnda, kaleminin ucundan ,yedi sayfaya yakın uzunca bir şiir dökülmüştü.şiirinin Bittiğine karar verdiğinde, üzerinden ağır bir yük ve baskı kalkmış gibi kendini hafiflemiş hissetti. Daha sonra. yazdıklarını yeniden okudu,yeniden tashih etti.Gerçektende uzunca bir yaz? olmuştu..Düzeltme işini bitirince bir şeyi fark etti. Bu uzun şiirden , birbirinden güzel on tane,şiir çıkmıştı.Hepside bir birinden duygulu şiirlerdi. işte, kemalin şiir dünyasına ilk adım atışı böyle başlamıştı.
Artık bütün ilgi alanı şiirlere kaymıştı . Eser’i şiirleri ile yaşatıyordu.Birlikte yemeğe çıktıkları bir akşam.ondan söz almıştı yazarsam okurmusun diye ve oda zevkle okuyacağı sözünü vermişti . İşte bütün gayreti ile bir kitapçık hazırlıyordu . ve bu kitapçığı mutlaka bitirip ona vermeliydi.Eser ilk Romanı, geri göndermişti ama Kemal bu şiirleri ile onun hatıralarında ölmezlik arıyordu. Yazıyor durmadan, yazıyordu. Artık bitmişti ama bütün olayları birde şiirleştirerek anlatmak hiçte fena olmazdı . Bu arada karısı Leyla hanım ile arasında belirgin bir soğukluk hüküm sürmekteydi .Genç kadın Bütün bu gelişmelere kendisinin sebeb olmasını göz ardı ederek bir türlü Kemali affetmek istemiyordu. Ve onun’da kendine göre beklediği bir şeyler vardı ve .Bu beklediği şeyde zaten en yakın zamanda belli olmuştu . Genç kadın el altından bir ev tutmuş ve onun tamiratını bekliyordu. Ayrılmakta kesin kararlıydı . Oysa Kemal nice akşamlar karısından defalarca gönül alıcı teşebbüslerine bir cevap alamayınca, oda istemeden soğuk davranmak zorunda kalıyordu . Üç gün çok kısa bir zamandı ve Yeni bir nöbet Sırası gelmişti bile, İçi yine sıkılıyordu çünki yirmidört saat yabancı bir yerde vakit ,hiç geçmek bilmeyecekti.Ama elinden gelen bir şey yoktu ve çalışmak mecburiyetindeydi. Sabah yola çıktığında bu düşünceler içersindeydi . Nöbeti devraldı ve o gün ilk günlerdekine nazaran çok daha yoğun bir iş trafiği ile karşılaşmıştı , bir dakika boş durmamıştı. Akşam üstü saat altıya doğru . başına o meşhur ağrıları yine saplanmıştı , dayanılacak gibi değildi . Alt kattaki revire indi. Doktor hanımdan bir ağrı kesici istedi, fakat soğuk nevale olan gündüz Doktoru, lakayıt bir tavırla ona ağrı kesici olmadığını söylemişti. Doktorun bu tavrına canı sıkılmıştı ama susmayı tercih etti , daha o kadar yeni idi ki kimseyle burda’da tartışıp geçimsiz bir adam imajını vermemek için sustu tam üst kata kendi odasına çıkıyordu ’ ki . Doktor hanımın Yanında bulunan beyaz önlüklü diğer bir hanım ona :
- Size Novaljin ampul verelim istermisiniz . kırıp içerseniz iyi gelir (dedi)
Kemal o ana kadar bu hanımın farkında değildi, baktı, ampulun içildiğini ilk defa duyuyordu . acaba şakamı yapıyor diye düşündü , merakla birazda alaycı bir şekilde sordu
- Ampul içilirmi , sonra zehirlenmiyelim
Beyaz önlüklü hanım Gözlerini kırpıştırarak başını salladı ve cevap verdi
- Yok canım bir şey olmaz , bende ara sıra içiyorum
- İyi o halde , lütfen size zahmet olacak
Deminki Doktor Hanım Ecza dolabına istemeye istemeye baktı, bulamamıştı . Kemal çaresiz döndü . Doktora teşekkür edeceğine deminki , sempatik hanıma teşekkür etti. Doktor hanım bozulmuştu ama Kemal , hiç umarsamadan üst kata çıkmıştı bile . Odasında bir an genç hanımı düşündü. Güzel ve sempatik ve kibar bir insandı. Demekki böyle insanlarda varmış burda dedi . sonra boş verdi , ocağa tam bir kahve suyu koyacaktı’ki anons ettiler yine apar topar, göreve çıktı . yoğun trafiğin içine bıraktı kendini. İki saat kadar sürmüştü görev , yalnız çıkmıyordu yanındaki Sağlık memuru Hasan kendi halinde bir insandı ve pek konuşkan biri olduğu söylenemezdi . zaten Kemalinde konuşacak hali pek yok gibiydi .Ama Yinede anlaşmışlardı. görev dönüşü. Herkez odasına çekildi saat dokuz olmuş ve her zaman olduğu gibi, Kemal yine şiirlerine gömülmüştü.Aradan henüz yarım saat geçmiştiki Merdivenlerden gelen ayak sesleri birinin üst kata çıktığını haber veriyor gibiydi.Kapısı açık olduğu için bir an yıldırım hızıyla başını çevirdi , gelenin kim olduğu merak etmişti. Yukarı çıkan ,sabahki sempatik bayandı.Aynı hızla başını yine yaptığı işe çevirdi ve merdivenden çıkana ilgisiz kaldı.Genç kadın, merdiven leri çıkarken, Kemalin baktığını görmemişti Üst kata kendi odasına girdi , ve girmesiyle çıkması bir oldu tekrar aşağı indi Kemal yine boş verdi, kafasını çevirip kadından tarafa bakmadı.Oysa bir kaç nöbet evvel alt kattaki tüm insanlarla tek tek tanışmıştı. ve onlarla koca bir geceyi geçireceği için bir samimiyet kurmak istemişti ama pek sıcak davranılmadığı içinde bir daha gece boyunca aşağı inmemişti . İşte bu nöbetinde ise kimse ile tanışmağa hatta karşılaşmağa bile gerek görmeden odasına çekildi. Kendi işlerine koyuldu . Gelen gidenin kim olduğu onu enterese etmiyordu. O gece saat ona kadar , aynı hanım bir üst kata bir alt kata inip inip çıkıyordu. Kemal sonunda uyanmıştı.Genç kadın sanki onun dikkatini çekmeğe çalışıyor gibi geldi kendisine. Kimse iki dakikada bir yirmi tane merdiveni sebebsiz yere inip inip çıkmazdı Kemal inadına genç kadından tarafa bakmıyordu. Kadın koridorda dolaşıyor, odasına giriyor tekrar koridora çıkıyordu . Gözünün ucuyla baktığında genç hanımın ondan tarafa doğru baktığını gördü ve hiç istifini bozmadı işine devam etti. Genç kadın Kemalin bu tavrından pes etmiş olacaktıki , sonunda Kemalin odasından içeri girmişti bile
- Merhaba , kolay gelsin, sanırım artık tanışmamızın vakti geldi , ne dersiniz .
Kadın içeri girdiğinde , Kemal elindeki işi bir anda bırakarak ayağa kalktı
- Merhaba , hoş geldiniz , özür dilerim asıl bu teşebüsü benim yapmam lazımdı ama , sizi rahatsız etmiş olmaktan çekindiğim için cesaret edemedim. Adım Kemal , buranın Nöbetçi şoförüyüm
- Memnun oldum ,Bende Doktor Handan. buranın nöbetçi doktoruyum
- Nasılsınız handan hanım
- Teşekkür ederim
- Demek Doktorsunuz sabahleyin ben sizi hemşire zannetmiştim,çok genç görünüyorsunuzda. Buyrun oturun lütfen .
- Teşekkür ederim ama rahatsız etmiş olmayayım
- Ne demek efendim rica ederim , buyrun oturun lütfen beni pek memnun edersiniz
Genç hanım daha fazla üsteletmedi . Oturdu , bir yandanda gözleri ile Kemalin masasını tarıyordu.Bu adam böyle oturmuş pür dikkat ne yapıyorduki.Dayanamadı sordu
- Kolay gelsin , demin dikkat ettim başınızı kaldırmadan bir şeyler yazıp duruyorsunuz , hayrola nedir bunlar
- Haa onlarmı..... Efendim bunlar , benim yazmış olduğum iki roman ile şu anda üstünde çalışmış olduğum şiir kitabım .
- Ne kadar güzel,Bravvo , bütün bunları sizmi yazdınız .
- Evet . acizane bir şeyler karalıyoruz işte . Maksat vakit geçsin. Bakmak istermiydiniz
- Bilmemki , çok özel olabilir
- Yoo benim hayatım ayna gibidir bende gizliliğe yer yoktur hanım efendi . bakmak isterseniz ayrıca sevinirim ve tabiiki eleştirileriniz olursa daha fazla sevinirim , çünki eleştiri insanı geliştirir
- Ne kadar güzel sizin gibi açık fikirli insanları daima takdir etmişimdir
- Buyrun ( kemal şiir kitabını uzatmıştı)
- Pekala madem şiir okuyacağız o zaman söyleyin bakalım kahve içermisiniz .
- Tabii, şimdi ben size teklif edecektim , hemen yaparım,beş dakikada hazır olur bile
- Yoo önce ben söyledim. Benim odamda sıcak su zaten hazır .bana beş dakika izin verirmisiniz
Genç kadın ayağa kalkıp karşıdaki odasına girdi elinde sıcak su termosu ve kahve kavonozu ile tekrar kemalin yanına geldi. Bu arada Kemal bardakları hazırlamıştı . Kahveler yudumlanırken, Handan hanım şiirleri okumağa başlamıştı bile.Kemalde kahvesini içerken oda genç kadını süzüyordu.Doktor hanım şiirleri bir solukta okumakta sanki acele eder gibiydi Arada kafasını iki yana hayretle sallıyordu . Kemal bir an bunun ne manaya gelebileceğini anlamağa çalıştı ama sormak daha doğru diye düşündü .
- Size söylemiştim , benim o kadar büyük bir iddiam yok içimden geldiği gibi yazıyorum , bizimkisi amatör merakı işte canım.Biraz acemice yazdığım için kusura bakmayın
- Rica ederim , siz hep böyle mütevazimisinizdir. Bunlar enfes şeyler. Bütün bunları size kim yazdırmış olabilir.Böyle birşey olamaz,İnsan içindeki duyguları ancak bu kadar ustaca kaleme alabilir
- Yapmayın lütfen , beni şımartıyorsunuz .
- Siz yinede şımarmayın çünki o zaman üslübunuz zorlama olur,ve yazdıklarınızın bütün yalınlığı kaybolur
Kadın o kadar içtenlikle söylemiştiki bunları Kemal bir an gururlandı.Sıcak bir dostluğun başlamakta olduğunu anlamıştı. Yinede kadının fazla üstüne gidip onu sıkmak istemiyordu.
Handan hanım çekinerek :.
- Size bir şey söylemek istiyorum , ama bilmemki
- Lütfen çekinmeden söyleyin.
- Odamda , biraz işim var.kalkmak zorundayım Bu şiirleri bir kere daha odamda, okumama müsaade edermisiniz.
- A !. tabii, ne demek çok sevinirim. Ama şöyle bir şey yapalım ben size’de bir kitap yapıp hediye etsem kabul edermisiniz .
- Sevinirim,biliyormusunuz ben odama götürüp içinden çok beğendiğim bir ikisini tırtıklamak niyetindeydim. O zaman yazmama gerek kalmadı Bana bir kitap yaparsanız çok sevinirim.
Handan hanımın kullanmış olduğu “Bir ikisini tırtıklamak niyetindeyim “cümlesi o kadar hoşuna gitmiştiki. içten ve yapmacıksız söylenmiş bir cümleydi.ama aslında Kemal için bir methiyeden farkı yoktu.Genç kadından bir anda çok hoşlanmıştı.Az sonra,Handan hanım müsaade isteyip kalktı.ve odasına çekildi. Bir iki saat sonra elinde termosla yeniden geldi. Tekrar karşılıklı sohbete daldılar. Bu arada Handan Hanım şiirleri okumuş geri vermişti. Kemal bu sefer Romanı’nı verdi,yarım saat sonra herkez odasına iyice çekilmiş. Ve kendi alemine dalmıştı . Kemal saat dörde kadar yazılarıyla uğraştı sonunda gözleri yoruldu.Yatmaya çekilmeden evvel Handan Hanımın odasına baktı.Hala oturuyordu . Dayanamadı, kalkıp yanına gitti, Onun ,romana dalmış olduğunu gördü
- Doktor Hanım yeter artık , nerdeyse sabah olacak , gözlerinize yazık . ben yatıyorum sizde yatın lütfen. Romanı daha sonrada okuyabilirsiniz,sizde kalabilir.
- Biraz daha oturup yatacağım Kemal bey ilginize teşekkür ederim.
- Pekala ,Size İyi geceler
- Size’de
Kemal odasına gitti ve yatmaya çekildi. Bir nöbet gecesi daha,ama sebebini bilmediği bir mutluluk içinde bitmişti.Kemal genç kadından hoşlanmıştı, içinden bu arkadaşlığın sürmesi için dua etmeyide ihmal etmedi.O Gece ne Eser’i nede karısını hiç düşünmediğinin farkında bile değildi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder