- Yok canım,o bu saatte çıkamaz
- Çıkamayacağını senin bildiğini oda biliyor ve sana mesaj gönderiyor anlamadınmı
- Ne mesajı
- Yani demek istiyorki.”Kemalbey az sonra telefonun başında olmayacağım bundan sonra başkasına aratma artık”
- Ciddimisin
- Elbette
- Peki kızarakmı söyledi
- Aksine gülerek söyledi
Kemal Aylinin bu cevabına gülmüştü. Demek’ki Kemale kızmamıştı. en nihayet bir şakaydı bu.İçi içine sığmadı onu öyle seviyorduki. Bir an için bile onunla dalga geçmek aklına bile gelmemişti. Arayanın kendisi olduğunu anlaması için epeyce uğraşmıştı.”Yanında değilim ama her an seni düşünüyorum ve bunuda bilmeni istiyorum”demek istediğini anlamasını istiyordu. Böyle düşünüyordu ve bunu böyle anlayacak olması bir ihtimaldi. ama bir başka ihtimal daha vardı. İşte o hiç aklına gelmemişti. Bir kaç gündür tanıdığı bütün arkadaşlarına arattırmıştı kendini. Handan hanım Kemali bu kadar sık arayan değişik kadınlar için acaba ne kadar olumlu düşünceler taşıyor olabilirdiki. Kendisi ilede oynuyor olduğunu sandığı için tavırları daha’da sert olmazmıydı. zaten her geçen gün bu tavırları ister istemez sertleşmişti. Ve salak Kemal’de, doktor hanımın soğukluğuna hala bir neden arıyordu. Onun dürüst,ve temiz bir insan olduğunu handan hanım nereden bilebilirdiki. Aksi için kemal elinden geleni sergiliyordu adeta.
ANAHTAR DELİĞİ
Bir kaç nöbet sonra yeniden birlikte nöbet tutmağa başlamışlardı.Bunun nedenleri için, Kemal artık hiç bir yorumda bulunmak istemiyordu. Belkide,handan hanımın işleri için böylesi daha uygundu.Ve bu yüzden arkadaşları ile sık sık, nöbet değiştiriyor olabilirdi.Bütün gün yoğun işler yüzünden ikiside birbirlerini görememişlerdi.Gece yarısı, olmuş her kez odasına çekilmişti. saat on iki on beşi gösterdiğinde alt kat hemşiresi Doktor hanıma bir hastanın geldiğini haber verdi.Kemal odasında hafif batı müziği dinliyordu.ve kapısı hafifçe açıktı. biraz sonra onun odasından çıkıp kendi bulunduğu odanın önünden geçerken, görmemesi için kapıyı iyice bir örttü.Daha sonra kapının önünde çömelerek gözünü anahtar deliğine ayarladı. Handan hanım odasından çıkıp alt kata hasta muayene etmeğe gidecekti. çok kısa bir an için bile olsa,Kapının önünden geçerken onu görecekti,ve onu gördükten sonra yatmaya çekilecekti. Çünkü,onu bu gün hiç görmemişti.Bir an için bile olsa görmek , mutlu olmasına yetecekti.Az sonra Handan hanım odasından çıktı. kemalin kapısının önünden geçerken yavaşladı . Kafasını hafifçe kemalin bulunduğu odaya çevirdi . Bir müddet,öylece baktı.Sonra alt kata indi.Herhalde içerde ne yapıyor diye merak ediyor olmalıydı . Şu anda kemalin, Kendisini seyrettiğini bilmiş olsaydı acaba ne yapardı.Kemal çömeldiği yerden kalkmadan Handan hanımın yukarı çıkmasını beklemeğe başladı . Gözü bir yandanda anahtar deliğinden dışarısını seyrediyordu . Yatmadan evvel son bir defa daha görmek istiyordu.Kapı önünde neredeyse bir on beş dakika kadar durdu. dizleri uyuşmuş ve yorulmuştu. tam vaz geçmeğe niyetlenmiştiki, Ayak seslerinden onun yukarı çıkmak üzere olduğunu anladı nefesini tutarak çıkmasını bekledi.Handan hanım merdivenleri ağır ağır çıkıyordu. ve gözleride kemalin kapısındaydı. daha doğrusu sanki anahtar deliğinden kendisini seyrettiğini anlamış gibi anahtar deliğine doğru bakıyor gibiydi. Kemal görülmekten korktu geri çekildi. ama sonrada onun hiç bir şekilde göremeyeceğine kanaat getirerek istifini bozmadı ve tekrar anahtar deliğinden bakmağa başladı . Merdiven leri çıkan doktor hanım. odasına gideceği yerde Kemalin kapısının önünde bir ileri bir geri geziniyordu.Bazen kapının sağ tarafında kalan pencereye doğru ilerliyordu. o zamanda görüş alanından çıktığı için onu göremiyordu. artık yorulmuştu ayağa kalktı. biraz dizlerini oğdu. sonra tekrar çömelip anahtar deliğinden bakmağa devam etti . handan hanım görünürler de yoktu, ayak sesleri duyulmuyordu.. Her halde odasına gitti diye düşündü. Sırtında sadece atleti vardı.Hava sıcak olduğu için gömleğini çıkarmıştı. Bir müddet daha bekledi. onun gittiğinden emin olduktan sonra tuvalete gitmek için kapıyı açtı , Kapıyı açar açmaz Handan hanımla karşılaştı.Atletle gözükmüş olmak onu utandırmış tı.Apar topar tekrar içeri kaçtı.gömleğini giymeye niyetlendi ama bu arada kapıyıda handan hanımın yüzüne kapatmıştı. gömleğini giyip çıktığında ise Handan hanım çoktan odasına gitmişti bile,Düşünmeğe başladı, kapıyı alel acele kapatmış olmasını handan hanım nasıl yorumlamıştı acaba.Sonra Neden gözleri kemalin kapısında idi ,madem kemalle hiç bir şekilde ilgilenmiyordu.kapının yanından yürüyüp giderdi yada belki bir an için şöyle bir bakıp odasına çekilirdi.Ama onunda kafasının içinde kemal olduğu belli idi. her ne kadar ilgisiz gözüküyor olsa bile gizliden gizliye oda kemali kontrol altında tutuyordu. Bir kaç gün sonra konuştuklarında yine yaptıkları tek şey yine münakaşa etmekti.Bu sefer’de, Kemali içki içiyor olmakla suçlamıştı.Evet ilk bakışta bu haksız bir suçlamaydı ama Kemalde öyle bir görüntü veriyorduki uzaktan bakan herkez gerçektende onun içki içtiğini sanmakta haksız değildi.Akşam ulunca kola şişesini poşetin içine koyuyor yanına çerezinide alıp arabaya çekiliyordu. Kolayı bardağa koyup ağır ağır demleniyordu. Bir şişe kolayı neredeyse bir saate yakın bir zamanda içiyordu bazen bardak elinde, ortalık yerde dolaşıyor sanki adeta viski yudumluyor gibiydi.Uzaktan görende onun içki içtiğini sanmakta pekte haksız değildi.Oysa kemal içki içmeyi bırakalı on yıla yakın bir zaman olmuştu.Bir gece ansızın görev çıkınca elindeki bardağı müracattaki bankın üstünde bırakıp acilen çıkıp gitti. o gittikten bir müddet sonra Handan hanım kemalin bıraktığı bardağı alıp kokladı. bir türlü emin olamamıştı sonra dayanamadı bir yudum aldı. ama umduğunu bulamamıştı bardağın içindeki içki değil kolaydı.Sonra tekrar bardağı olduğu yerde bıraktı.hayal kırıklığına uğramıştı.Günler böyle kısır bir döngü içersinde geçiyordu.Bu arada İzzet bey bir başka yere tayin olmuş onun yerine Hemşire sevgi hanım başlamıştı. ilk günler Kemalle ikisi arasında görünmez bir kavga sürüp gidiyordu.Sevgi hanım kendini beğenmiş insanlara mesafeli duran ve tepeden bakan biri idi.Gerekmedikçe tek kelime etmiyordu.Aslında sevgi hanıma olan antipatisi buraya ikinci dönüşünün ilk günleri başlamıştı. Aylar önce Garajda doktor handan hanımla karşılaştıklarında Handan hanım ikisinide tanıştırmıştı . Kemal işe başladığı gün İzzet beyle Sevgi hanım odalarında oturuyorlardı. kemal sevgi hanımla daha önce tanıştığı için hiç bir mahzur görmeden , onlara bir merhaba demek için kapıyı çalıp odalarına girmişti.Ama sevgi hanım o gün onu öyle soğuk karşılamıştıki.daha önce tanışmış olduklarını bile hatırlamazdan gelmişti.Böyle bir teşebbüste bulunduğu için kemal kendine çok kızmıştı . Daha sonraki günler ona hep kaba davranmış ve her seferinde onu kinayeli laflarla kasıtlı olarak kırmıştı.Yani bir anlamda ona haddini bildiriyordu.Göreve çıktıklarında ona hiç bir şekilde yardımcı olmuyordu.Sevgi hanım kemale daha önce kaba davrandığı için bin pişman olmuştu. çünkü Kemal ile başa çıkmak gerçekten kolay değildi.Sevgi hanım önceleri kemale cevap veriyorken daha sonra bundan vaz geçti ve sanki bir mazlum gibi hiç ses çıkarmıyordu. Günler geçtikçe birbirlerini daha tanımaya başladılar gerçektende Sevgi hanım soğuk görüntüsünün altında çok ince bir ruh taşıyordu ve hassas zarif kibar bir insandı. kemalde artık onu kırmaktan ve incitmekten üzüntü duymaya başlamıştı. Bir kaç zaman sonra Kemal sevgi hanıma kaba davranmaktan vaz geçmişti.Artık yavaş yavaş bir birlerine alışmışlar ve ikisi arasında güzel bir dostluk başlamıştı. Zaman geçip Sevgi hanım Kemali yakından tanıyınca bu iş yerinde güvenebileceği tek adamın Kemal oldunu anlamıştı.Artık kavgaları bitmiş, onun yerini güzel sevyeli bir arkadaşlık almıştı. Hatta birbirlerinin küçük sırlarına bile ortak olmuşlardı. Kemal fırsat buldukça Sevgi hanıma Handan ile ilgili düşüncelerini anlatıyor ondan bazı şeyler için akıl alıyordu nede olsa Sevgi hanımda bir kadındı ve o Gayet tabiiki handan hanımın ne yapmak istediğini nasıl düşündüğünü Kemalden çok daha iyi bilirdi.Fakat kemalin onca ısrarına karşılık Sevgi hanım bir türlü Kemalle ilgili olarak handan hanımla hiç bir şekilde konuşmaya yanaşmıyor.Beni bu işe karıştırmayın demekle yetiniyordu.
BARIŞ RÜZGARLARI BELKİ BU GECE
Handan hanım aylarca dur durak demeden çalışmasının Karşılığını nihayet almıştı.Sonunda girmiş olduğu uzmanlık sınavlarını kazanmıştı.Öğleden sonra Tüm sağlık ocağının katıldığı bir kutlama partisi veriliyordu Herkez handan hanımı tebrik edip kutluyordu.Muhasebe müdürünün odasında Cola’lar açılmış pastalar kesilmişti . Bir kişi, bu toplantıya katılmamıştı.O’da kemalden başkası değildi.Oysa onun kazanmış olmasına belki herkezden fazla o sevinmişti.Ama yinede oralı değilmiş gibi davranmayı uygun gördü.Aslında her kezin tek tek davet edildiği bir parti var demekte doğru olmaz.Sadece Handan hanım kendini tebriğe gelenlere.Pasta ve Cola ikram ediyor,Bu ikramları alanda gidip işinin başına dönüyordu.Tebrik trafiği akşam saat on yediye kadar sürdü.Sağlık ocağında mesai bitmiş, personel gitmişti. Binada sadece,Dr. Handan hanım, hemşiresi özge hanım Kemal ve sağlık memuru Selami bey vardı.Akşam karanlığı çökmüştü her zaman olduğu gibi Kemal dış kapının önünde Selami beyle oturuyordu sohbet ediyorlardı.Handan hanım ise üst katta odasında kendini tebriğe gelen yakın arkadaşlarını ağarlıyordu . Misafirleri olmamış olsaydı büyük bir ihtimalle her zaman olduğu gibi bu sefer kapı önünde o oturacak Kemalde büyük bir ihtimalle ya arabanın içinde oturup müzik dinleyecek veya, kendi odasında oturmayı tercih edecekti ama genellikle, arabada oturup müzik dinlemeyi tercih ediyordu. çünkü en azından uzaktanda olsa Handan hanımı seyrediyordu.Sanki aralarında görünmez bir protokol oluşmuştu. Kemal varsa handan hanım, Handan hanım varsa bu sefer kemal. kapı önüne çıkıp oturmuyordu. Gizli bir güç onların bir arada olmalarına yasak koymuştu sanki.Oysa kemal için,onunla oturup sohbet etmekten daha büyük bir keyif yoktu.Handan hanımın tavrı belli idi böyle olunca kemalde tavır koymaktan geri durmuyordu. Aralarında kin’e dayalı bir dargınlık yoktu ama konuşmuyorlardı. Saat,ona doğru Handan hanım’ın, misafirlerini yolcu etmek için üst katın merdivenlerini indiğini gördü.Misafirler önde Handan hanım hemen arkalarında idi,Göz göze gelmemek için başını çevirdi.Handan hanımda, yanından geçip kapı önündeki merdivenleri ağır ağır İnip yürürken Kemal tekrar başını çevirip handanın arkasından öylece baktı.Misafirler ile bahçenin ortasına kadar yürüyen handan onları yolcu ettikten sonra geri döndü şimdi biraz evvel indiği merdivenleri çıkıyordu. Kemal tekrar başını yana doğru çevirdi. Sol tarafına doğru boş boş bakıyor ve handan hanımın biran evvel,yanından geçip gitmesini bekliyordu. Ama yüreğinde bir sızı peydah oldu.İçinden bir şeyler dönüp handan hanımın yüzüne bakması için onu sıkıştırıp duruyordu.o’da içindeki bu korkunç baskıya direniyor du. O ana kadar handan hanımın çıktığı her basamak ona sanki saatler gibi uzun gelmişti ne olurdu bir an evvel şu merdivenleri çıkıp gitseydi ya!...Birden,sanki görünmez bir çift el, çenesinin kenarlarından tutup başını, Handan hanıma doğru çevirdi. Gözleri Handan hanımın gözleri ile karşılaştı o’da Kemale doğru bakıyordu.Bir an ne yapacağını şaşırdı.öylece bakıp duruyordu.Birden Handan hanımın,Kendisine” Tebessüm ettiğini gördü. gözlerini kırpıştırıp başını iki yana silkeliyordu.Sanki ne yapıyorsun,Nasılsın der gibi bir işaret yaptı”Ve kemalin buna vereceği tepkiyi beklemeden bir çırpıda merdivenleri koşup yukarı çıktı.Evet handan hanım sessizce ona hatırını sormuştu.Allah,Allah,, şimdi durup dururken bunu neden yapmıştıki.öylece dondu kaldı.çünkü böyle bir şey aklının kenarından bile geçmemişti.Onun bu haraketini sağlık memuru Selami beyde görmüştü.
-Barıştınız galiba kemal bey
-Dargın değildik’ki.
-Hımm....(Selami bey başka bir şey söylemedi)
Kemal hala olayın şokunu yaşıyordu ama öylesine mutlu olmuştuki demek Handan Hanım ona dargın olmadığını söylemek istemişti.Peki o zaman neden konuşmuyorlardıki Düşünüyordu...Selami beyin sesi ile irkildi.
-Kemal bey, Handan hanımı kutladınızmı
-Ne için
-Uzmanlığı kazandı ya !
-İyi hayırlı olsun.
-Hepsi o kadarmı?
-Daha ne olacaktıki
-Bilmem ama,sizinde onu tebrik etmeniz gerekmezmiydi.
Selami bey haklıydı ama,O’na dargın olduklarını söylemenin bir gereği yoktu.
-Selami bey,acaba yukarı çıkıp Handan hanımı buraya çağırsanız biraz otursun. Biliyorsunuz gecenin bu saatinde kapı önünde oturmayı seviyor.
-Gelirmiki
-Bilmem sen yinede bir söyle bakalım,ama sakın benim çağırttığımı söyleme olurmu.
-Neden
-Nedenini boşver.Selami bey yerinden kalktı yukarı çıktı.ve az sonrada,geri geldi.
-Ne oldu selami bey
- Yukarda biraz işi varmış,belki bir ara inebilirmiş
-Pekala teşekkür ederim. size zahmet oldu.
Tekrar günlük işlerle ilgili bir sohbete dalmışlardı yarım saat sonra,Handan hanım İkisinede bir şey söylemeden yanlarından geçip bahçeye indi. Elinde cep telefonu vardı.Bu arada bir ileri bir geri volta atıyor,bir yandanda konuşuyordu.Kemal onun bu haline yine bir anlam verememişti.Sanki,biraz evvel selam veren insan bu değildi.Onu şaşkın gözlerle izliyordu.Konuşması biten Handan hanımın ondan tarafa baktığını gördü.Elinde olmadan gülümsedi, Birden hayret ettiği bir şey oldu Handan hanımda onu gülümsüyordu.Acaba ilk önce hangisi gülmüştü.Galiba ikiside birbirlerine yakalanınca aynı anda gülmüşlerdi.Kemal kısa bir tereddüt geçirdi.Sonunda dayanamayıp handan hanımın yanına gitti.Konuşması biten handan hanımda onun gelmesini bekler gibiydi.Kemal düşünmeden kalkmış yanına gitmişti.Şu anda ona ne söyleyeceğini kestiremiyordu. öylesine heyecanlanmıştıki . Yürek çarpıntıları sanki kulağına kadar geliyordu. kanı damarlarında donmuş gibiydi.Ama bir şeyler söylemeliydi. oda aklına ilk geleni söyledi
-Doktor Hanım merhaba
-Merhaba
-Acaba sizmi özür dileyeceksiniz yoksa benmi
-Ne için kemal bey
-Beni içki içmekle suçladınız ya!
-Lütfen Kemal bey hatırlatıp, beni daha fazla utandırmayın.Ben bu yaptığım hatayı unutmaya çalışıyo rum .Tamam sizden özür dilerim.
-Önemi yok. Bu arada bende sizi kutlarım.Uzmanlık sınavını kazanmışsınız.
-Teşekkür ederim
-Bende sizden özür dilerim,Bunu en son kutlayan ben olmamalıydım.
-Zararı yok
-Demek artık Burada misafir sayılırsınız
-E,Bir bakıma öyle sayılır
-Peki tayininiz ne zaman çıkar
-Belli olmaz ama bir iki ayı bulur tahmin ediyorum.
-Yazık demek sizi bir daha göremeyeceğim.
-Hayat bu insanın karşısına neler çıkacağı belli olmaz
-Ne yapalım sağlık olsun sizin yokluğunuza alışmaya çalışacağım, yani çalışacağız
-Kemal bey neden yakınıyorsunuzki. Benim uzman olmamı isteyen sizdiniz.işte bende sizi kırmadım uzmanlık sınavlarına hazırlandım,katıldım vekazandım.Yoksa benim aklımda bile yoktu sınavlara girmek filan.
-Benmi sebeb oldum
-Evet siz sebeb oldunuz
-Ne diyelim hayırlısı olsun
Bir an ikisi arasında kısa bir sessizlik oldu.Kemal Handan hanıma yapmış olduğu bu öneriyi çoktan unutmuştu.Bir an için Handan hanımın bu başarısında kendi payı olduğunu bilmek onu gururlandırmıştı.Ve onunla her zaman olduğu gibi bir kez daha iftihar etti.Doktor hanım bu başarısına kemalide ortak etme alçak gönüllülüğünü göstermişti. ona bir kez daha hayran gözlerle baktı.Ağlamaklı bir şekilde,
-Doktor hanım ,Keşke bu dargınlıklar hiç yaşanmamış olsaydı.Keşke bir birimizi hiç kırmasaydık.
-Olsun önemli değil. Önemli olan yaşadıklarımız. Hiç bir şey geçmişte yaşadıklarımızı elimizden alamaz.Hatıralarımız var anılarımız var.Bunlar az şeymi.
Kemal sustu. handan hanımın gözlerinin içine baktı.daha başka bir şey konuşmağa gerek yoktu,ama bir şeyi merak ediyordu. hadi Kemal yoğun duygular içindeydi ve o bir şeyler hissettiği için Yaşadıklarından bir anlam bir mana çıkarabilirdi. peki handan hanım neler hissediyorduki oda bir şeyler yaşadığını söyleme gafletinde bulundu.Onun hissettiği şeyler ne olabilirdiki.Bunu hiç bir zaman öğrenemeyecekti.
-Doktor hanım oturalımmı
-Olur oturalım.
Konuşmadan ağır ağır yürüyüp basamakları çıkıp kapı önündeki sandalye’lere oturdular.Az sonra yanlarına Selami beyde geldi, ama çok durmayıp ikisini yalnız bırak mayı uygun gördü.İkisi bir saat kadar oturdular. daha sonra Handan hanım odasına çıkıp istirahat etmek için izin isteyip kalktı.Kemali yine yalnızlıklarınla, başbaşa bırak mıştı . Kemal bir yarım saat kadar daha oturdu. Kafasının içinde günün muhasebesini yaptı . Hayat garipliklerle doluydu ama Handan hanımın tavırları dahada garipti. sonra o’da istirahate çekildi . Fakat bu gece çok mutlu olmuştu.Uykuya dalması o kadar çabuk olmuştuki.bütün bir gece huzur içinde ve mutlu uyudu.
NERDE HATA YAPILlYORKİ
Kemal o gece handan hanımla barışıp, sonrada bir saat kadar sohbet edince her şey düzelecek ve eskisi gibi olacak sandı. ama yanılmıştı. Ertesi gün daha sonraki gün yine her şey aynıydı ve Handan hanımın tutumu değişmemişti. yine suni dargınlıkları kaldığı yerden devam ediyordu. Kemal düşünüyordu bir yerlerde hata yapıyor olmalıydı ama nerde işte bunu bilmiyordu. oysa hiç bir şey yapmasına gerek yoktuki konuşmayı istemeyen Handan hanımdı.Ve bir sebebte yoktu.Göya barışmışlardı ama on beş gündür tek kelime etmemişlerdi. gene her şey başladığı yere dönmüştü. Ve yine selamı, sabahı kesmişti. selam vermiş olmasının bir anlamı yoktu.Bu arada Hayriye hanım temizlik yapma bahanesi ile sık sık Kemalin odasına geliyor bazen eline bir çay alıp Kemale getiriyordu.Ve zaman zaman Handan hanım’da buna şahit olduğunda Hayriye hanıma ters ters bakmaktan geri durmuyordu . Oysa kemalin aklı fikri Handan hanımdaydı ve bir başkasını gözü görmüyordu.Hayriye hanım saf biri idi ve kemalde onu bir kardeş gibi görüyordu.Hepsi bu idi.Her zaman olduğu gibi Hayriye Hanım yine o gün temizlik için kemalin odasına gelmişti.
-Hayriye hanım, gerekmez Yerler temiz camlarıda dün sildin. Boşuna yorma kendini, başka işlerine bak
-Olsun şöyle bir üstünden alıp gideceğim.Sana bir şey söylemek için gelmiştim. Geçen nöbetinde ismail bana dediki.Kız gel arkama, ısıt beni .
- Neee.Nasıl yani ,Arkasını nasıl ısıtacakmışsın.
- Yaaa...! O gün, Odada,yatıyormuş bende bilmeden odasına temizliğe gittim.Beni yatağına çağırdı
- Hadi be. Şaka yapıyorsun, İsmail söylemez öyle şey.
-Vallahi ,billahi söyledi,
-İyide kızım sende adam yatarken neden odasına girdinki. hem insan içeri girerken kapıyı vurur. müsait değilse, girermi?. Şaka yapıyordur.
- Sen öyle san, ne şakası.Sen onun nasıl biri olduğunu biliyormusun bakalım.Geçen günüde alt kata bir hasta gelmişti. kadını yemek haneye götürüp yemek yedirmiş, sonrada kapıyı üstlerine kilitlemeye kalkmış. Sence ne halt etmeye kapıyı kapatıyorki.Kadın bağırırım rezillik çıkarırım demişte zor kurtulmuş
-Daha neler saçmalama kız. burası iş yeri burda böyle şeyler olurmu. hem böyle şeyler çıkarma ,ismail duyarsa başın derde girer. yalan konuşuyorsun
-Neden başım derde girecekmiş.Hem neden Yalan konuşayımki .Sağlık memuru İrfana sorsana kadının bağırdığını oda duydu.Ben mani olmasaydım gidip kocasına anlatacaktı, ve burda rezillik çıkacaktı.Bana inanmıyorsan kadını getireyim sana o anlatsın
-Aman aman istemez , bana kimseyi getirme. hem beni ilgilendirmez böyle şeyler.Hadi sen şimdi gitte ben olmadığım bir zamanda gelir temizliğini yaparsın.
-İyi iyi gideriz,sanada iyilik yaramıyor.
Hayriye hanım gittikten sonra Kemal düşünmeğe başladı.Demek,ismail ayni şeyleri burdada yapmağa başlamıştı.Tam on sene önce Merkezde çalışırken Kadının birinin hastasını muayene ettirmiş, sonrada ilaçlarınıda temin edeceğini söyleyip. karşılığındada ilişki teklif etmişti.Kim ihbar etti bilinmez, kadın orda iken merkez genel müdürü orada ikisini yakalamıştı ve İsmaili iyice bir benzettikten sonra ordan sürmüştü. İsmail o dönemlerde Kalorifercilik yapıyordu. daha sonrada Şoför imtihanlarına girip kazanmış ve şimdiki İş yerinde çalışmaya başlamıştı . Kemal akıllanmıştır diye bunu on sene kimseye söyleme mişti.Ama şimdi bu olay kabak tadı vermişti. hem hayriye hanıma hemde,bu yabancı kadına yaptığı, teklif çok iğrençti. eğer böyle bir şey, çevreden duyulacak olursa rezillik çıkardı. Burada yirmi dört saat bayanlarla nöbet tutuyorlardı ve kimse onlara iyi gözle bakmazdı.Zaten Handan hanım, ikide bir ismaili kemale karşı meth ederek kullanıyor ve onunla kemali kıskandırmağa çalışıyordu . Gerçektende, Kemal elinde olmadan İsmaili kıskanmağa başlamıştı. nasıl olurda elin dangalağını Kemalle bir tutmağa kalkardı.Bunu handan hanımın mahsus yaptığının farkında idi.Öyle ya, o kendini yabancı kadınlara arattırıyordu ya.Handan hanımda Tabiiki İsmail efendiye kemalden daha fazla değer verdiğini söyleyip Kemalden intikam alacaktı.Ve almıştıda.On senedir ikisi arasında su sızmazken şimdi artık İsmaile için için kin duyuyordu ve onun bir vesile ile ayağını kaydırmalıydı.Böyle bir şeyi hayatı boyunca kimseye yapmamıştı ama Galiba ismaile yapacaktı.Hayriye hanım bu kozu kemale vermişti. ertesi günü Saglık memuru İrfana olayı sordu, doğruydu. Demekki ismail burdada böyle bir edepsizlik yapmıştı ve sonrada ört bas etmeyi başarmıştı.İsmail boynu yerde olan herkeze eyvallah diyen iki yüzlü yalaka biri idi.İnsanlara yaranmak için her şeyi yapardı.bu yüzden herkeze’de kendini sevdirmişti.Kemalle ikisi arasında karakter bakımından bir uçurum vardı. Biri kimselere eyvallah etmeyip doğru bildiğini korkmadan söyleyen mert biri diğeri de buydu işte. ve o herkezden fazla seviliyordu burada.Günümüz dünyası buydu işte.Bir kaç gün sonra Kemal olayı,en başta Doktor sedat beye, daha Saldıray beye ve merkez sorumlu vekili Fergen hanıma anlatmış ve gereğinin yapılmasını istemişti.Olay duyulup bir sansas yon çıkar diye fazla büyütülmemiş,İsmailin dikkati çekilmiş ve sonrada unutturulmuştu.Hayriye hanım
- Çıkamayacağını senin bildiğini oda biliyor ve sana mesaj gönderiyor anlamadınmı
- Ne mesajı
- Yani demek istiyorki.”Kemalbey az sonra telefonun başında olmayacağım bundan sonra başkasına aratma artık”
- Ciddimisin
- Elbette
- Peki kızarakmı söyledi
- Aksine gülerek söyledi
Kemal Aylinin bu cevabına gülmüştü. Demek’ki Kemale kızmamıştı. en nihayet bir şakaydı bu.İçi içine sığmadı onu öyle seviyorduki. Bir an için bile onunla dalga geçmek aklına bile gelmemişti. Arayanın kendisi olduğunu anlaması için epeyce uğraşmıştı.”Yanında değilim ama her an seni düşünüyorum ve bunuda bilmeni istiyorum”demek istediğini anlamasını istiyordu. Böyle düşünüyordu ve bunu böyle anlayacak olması bir ihtimaldi. ama bir başka ihtimal daha vardı. İşte o hiç aklına gelmemişti. Bir kaç gündür tanıdığı bütün arkadaşlarına arattırmıştı kendini. Handan hanım Kemali bu kadar sık arayan değişik kadınlar için acaba ne kadar olumlu düşünceler taşıyor olabilirdiki. Kendisi ilede oynuyor olduğunu sandığı için tavırları daha’da sert olmazmıydı. zaten her geçen gün bu tavırları ister istemez sertleşmişti. Ve salak Kemal’de, doktor hanımın soğukluğuna hala bir neden arıyordu. Onun dürüst,ve temiz bir insan olduğunu handan hanım nereden bilebilirdiki. Aksi için kemal elinden geleni sergiliyordu adeta.
ANAHTAR DELİĞİ
Bir kaç nöbet sonra yeniden birlikte nöbet tutmağa başlamışlardı.Bunun nedenleri için, Kemal artık hiç bir yorumda bulunmak istemiyordu. Belkide,handan hanımın işleri için böylesi daha uygundu.Ve bu yüzden arkadaşları ile sık sık, nöbet değiştiriyor olabilirdi.Bütün gün yoğun işler yüzünden ikiside birbirlerini görememişlerdi.Gece yarısı, olmuş her kez odasına çekilmişti. saat on iki on beşi gösterdiğinde alt kat hemşiresi Doktor hanıma bir hastanın geldiğini haber verdi.Kemal odasında hafif batı müziği dinliyordu.ve kapısı hafifçe açıktı. biraz sonra onun odasından çıkıp kendi bulunduğu odanın önünden geçerken, görmemesi için kapıyı iyice bir örttü.Daha sonra kapının önünde çömelerek gözünü anahtar deliğine ayarladı. Handan hanım odasından çıkıp alt kata hasta muayene etmeğe gidecekti. çok kısa bir an için bile olsa,Kapının önünden geçerken onu görecekti,ve onu gördükten sonra yatmaya çekilecekti. Çünkü,onu bu gün hiç görmemişti.Bir an için bile olsa görmek , mutlu olmasına yetecekti.Az sonra Handan hanım odasından çıktı. kemalin kapısının önünden geçerken yavaşladı . Kafasını hafifçe kemalin bulunduğu odaya çevirdi . Bir müddet,öylece baktı.Sonra alt kata indi.Herhalde içerde ne yapıyor diye merak ediyor olmalıydı . Şu anda kemalin, Kendisini seyrettiğini bilmiş olsaydı acaba ne yapardı.Kemal çömeldiği yerden kalkmadan Handan hanımın yukarı çıkmasını beklemeğe başladı . Gözü bir yandanda anahtar deliğinden dışarısını seyrediyordu . Yatmadan evvel son bir defa daha görmek istiyordu.Kapı önünde neredeyse bir on beş dakika kadar durdu. dizleri uyuşmuş ve yorulmuştu. tam vaz geçmeğe niyetlenmiştiki, Ayak seslerinden onun yukarı çıkmak üzere olduğunu anladı nefesini tutarak çıkmasını bekledi.Handan hanım merdivenleri ağır ağır çıkıyordu. ve gözleride kemalin kapısındaydı. daha doğrusu sanki anahtar deliğinden kendisini seyrettiğini anlamış gibi anahtar deliğine doğru bakıyor gibiydi. Kemal görülmekten korktu geri çekildi. ama sonrada onun hiç bir şekilde göremeyeceğine kanaat getirerek istifini bozmadı ve tekrar anahtar deliğinden bakmağa başladı . Merdiven leri çıkan doktor hanım. odasına gideceği yerde Kemalin kapısının önünde bir ileri bir geri geziniyordu.Bazen kapının sağ tarafında kalan pencereye doğru ilerliyordu. o zamanda görüş alanından çıktığı için onu göremiyordu. artık yorulmuştu ayağa kalktı. biraz dizlerini oğdu. sonra tekrar çömelip anahtar deliğinden bakmağa devam etti . handan hanım görünürler de yoktu, ayak sesleri duyulmuyordu.. Her halde odasına gitti diye düşündü. Sırtında sadece atleti vardı.Hava sıcak olduğu için gömleğini çıkarmıştı. Bir müddet daha bekledi. onun gittiğinden emin olduktan sonra tuvalete gitmek için kapıyı açtı , Kapıyı açar açmaz Handan hanımla karşılaştı.Atletle gözükmüş olmak onu utandırmış tı.Apar topar tekrar içeri kaçtı.gömleğini giymeye niyetlendi ama bu arada kapıyıda handan hanımın yüzüne kapatmıştı. gömleğini giyip çıktığında ise Handan hanım çoktan odasına gitmişti bile,Düşünmeğe başladı, kapıyı alel acele kapatmış olmasını handan hanım nasıl yorumlamıştı acaba.Sonra Neden gözleri kemalin kapısında idi ,madem kemalle hiç bir şekilde ilgilenmiyordu.kapının yanından yürüyüp giderdi yada belki bir an için şöyle bir bakıp odasına çekilirdi.Ama onunda kafasının içinde kemal olduğu belli idi. her ne kadar ilgisiz gözüküyor olsa bile gizliden gizliye oda kemali kontrol altında tutuyordu. Bir kaç gün sonra konuştuklarında yine yaptıkları tek şey yine münakaşa etmekti.Bu sefer’de, Kemali içki içiyor olmakla suçlamıştı.Evet ilk bakışta bu haksız bir suçlamaydı ama Kemalde öyle bir görüntü veriyorduki uzaktan bakan herkez gerçektende onun içki içtiğini sanmakta haksız değildi.Akşam ulunca kola şişesini poşetin içine koyuyor yanına çerezinide alıp arabaya çekiliyordu. Kolayı bardağa koyup ağır ağır demleniyordu. Bir şişe kolayı neredeyse bir saate yakın bir zamanda içiyordu bazen bardak elinde, ortalık yerde dolaşıyor sanki adeta viski yudumluyor gibiydi.Uzaktan görende onun içki içtiğini sanmakta pekte haksız değildi.Oysa kemal içki içmeyi bırakalı on yıla yakın bir zaman olmuştu.Bir gece ansızın görev çıkınca elindeki bardağı müracattaki bankın üstünde bırakıp acilen çıkıp gitti. o gittikten bir müddet sonra Handan hanım kemalin bıraktığı bardağı alıp kokladı. bir türlü emin olamamıştı sonra dayanamadı bir yudum aldı. ama umduğunu bulamamıştı bardağın içindeki içki değil kolaydı.Sonra tekrar bardağı olduğu yerde bıraktı.hayal kırıklığına uğramıştı.Günler böyle kısır bir döngü içersinde geçiyordu.Bu arada İzzet bey bir başka yere tayin olmuş onun yerine Hemşire sevgi hanım başlamıştı. ilk günler Kemalle ikisi arasında görünmez bir kavga sürüp gidiyordu.Sevgi hanım kendini beğenmiş insanlara mesafeli duran ve tepeden bakan biri idi.Gerekmedikçe tek kelime etmiyordu.Aslında sevgi hanıma olan antipatisi buraya ikinci dönüşünün ilk günleri başlamıştı. Aylar önce Garajda doktor handan hanımla karşılaştıklarında Handan hanım ikisinide tanıştırmıştı . Kemal işe başladığı gün İzzet beyle Sevgi hanım odalarında oturuyorlardı. kemal sevgi hanımla daha önce tanıştığı için hiç bir mahzur görmeden , onlara bir merhaba demek için kapıyı çalıp odalarına girmişti.Ama sevgi hanım o gün onu öyle soğuk karşılamıştıki.daha önce tanışmış olduklarını bile hatırlamazdan gelmişti.Böyle bir teşebbüste bulunduğu için kemal kendine çok kızmıştı . Daha sonraki günler ona hep kaba davranmış ve her seferinde onu kinayeli laflarla kasıtlı olarak kırmıştı.Yani bir anlamda ona haddini bildiriyordu.Göreve çıktıklarında ona hiç bir şekilde yardımcı olmuyordu.Sevgi hanım kemale daha önce kaba davrandığı için bin pişman olmuştu. çünkü Kemal ile başa çıkmak gerçekten kolay değildi.Sevgi hanım önceleri kemale cevap veriyorken daha sonra bundan vaz geçti ve sanki bir mazlum gibi hiç ses çıkarmıyordu. Günler geçtikçe birbirlerini daha tanımaya başladılar gerçektende Sevgi hanım soğuk görüntüsünün altında çok ince bir ruh taşıyordu ve hassas zarif kibar bir insandı. kemalde artık onu kırmaktan ve incitmekten üzüntü duymaya başlamıştı. Bir kaç zaman sonra Kemal sevgi hanıma kaba davranmaktan vaz geçmişti.Artık yavaş yavaş bir birlerine alışmışlar ve ikisi arasında güzel bir dostluk başlamıştı. Zaman geçip Sevgi hanım Kemali yakından tanıyınca bu iş yerinde güvenebileceği tek adamın Kemal oldunu anlamıştı.Artık kavgaları bitmiş, onun yerini güzel sevyeli bir arkadaşlık almıştı. Hatta birbirlerinin küçük sırlarına bile ortak olmuşlardı. Kemal fırsat buldukça Sevgi hanıma Handan ile ilgili düşüncelerini anlatıyor ondan bazı şeyler için akıl alıyordu nede olsa Sevgi hanımda bir kadındı ve o Gayet tabiiki handan hanımın ne yapmak istediğini nasıl düşündüğünü Kemalden çok daha iyi bilirdi.Fakat kemalin onca ısrarına karşılık Sevgi hanım bir türlü Kemalle ilgili olarak handan hanımla hiç bir şekilde konuşmaya yanaşmıyor.Beni bu işe karıştırmayın demekle yetiniyordu.
BARIŞ RÜZGARLARI BELKİ BU GECE
Handan hanım aylarca dur durak demeden çalışmasının Karşılığını nihayet almıştı.Sonunda girmiş olduğu uzmanlık sınavlarını kazanmıştı.Öğleden sonra Tüm sağlık ocağının katıldığı bir kutlama partisi veriliyordu Herkez handan hanımı tebrik edip kutluyordu.Muhasebe müdürünün odasında Cola’lar açılmış pastalar kesilmişti . Bir kişi, bu toplantıya katılmamıştı.O’da kemalden başkası değildi.Oysa onun kazanmış olmasına belki herkezden fazla o sevinmişti.Ama yinede oralı değilmiş gibi davranmayı uygun gördü.Aslında her kezin tek tek davet edildiği bir parti var demekte doğru olmaz.Sadece Handan hanım kendini tebriğe gelenlere.Pasta ve Cola ikram ediyor,Bu ikramları alanda gidip işinin başına dönüyordu.Tebrik trafiği akşam saat on yediye kadar sürdü.Sağlık ocağında mesai bitmiş, personel gitmişti. Binada sadece,Dr. Handan hanım, hemşiresi özge hanım Kemal ve sağlık memuru Selami bey vardı.Akşam karanlığı çökmüştü her zaman olduğu gibi Kemal dış kapının önünde Selami beyle oturuyordu sohbet ediyorlardı.Handan hanım ise üst katta odasında kendini tebriğe gelen yakın arkadaşlarını ağarlıyordu . Misafirleri olmamış olsaydı büyük bir ihtimalle her zaman olduğu gibi bu sefer kapı önünde o oturacak Kemalde büyük bir ihtimalle ya arabanın içinde oturup müzik dinleyecek veya, kendi odasında oturmayı tercih edecekti ama genellikle, arabada oturup müzik dinlemeyi tercih ediyordu. çünkü en azından uzaktanda olsa Handan hanımı seyrediyordu.Sanki aralarında görünmez bir protokol oluşmuştu. Kemal varsa handan hanım, Handan hanım varsa bu sefer kemal. kapı önüne çıkıp oturmuyordu. Gizli bir güç onların bir arada olmalarına yasak koymuştu sanki.Oysa kemal için,onunla oturup sohbet etmekten daha büyük bir keyif yoktu.Handan hanımın tavrı belli idi böyle olunca kemalde tavır koymaktan geri durmuyordu. Aralarında kin’e dayalı bir dargınlık yoktu ama konuşmuyorlardı. Saat,ona doğru Handan hanım’ın, misafirlerini yolcu etmek için üst katın merdivenlerini indiğini gördü.Misafirler önde Handan hanım hemen arkalarında idi,Göz göze gelmemek için başını çevirdi.Handan hanımda, yanından geçip kapı önündeki merdivenleri ağır ağır İnip yürürken Kemal tekrar başını çevirip handanın arkasından öylece baktı.Misafirler ile bahçenin ortasına kadar yürüyen handan onları yolcu ettikten sonra geri döndü şimdi biraz evvel indiği merdivenleri çıkıyordu. Kemal tekrar başını yana doğru çevirdi. Sol tarafına doğru boş boş bakıyor ve handan hanımın biran evvel,yanından geçip gitmesini bekliyordu. Ama yüreğinde bir sızı peydah oldu.İçinden bir şeyler dönüp handan hanımın yüzüne bakması için onu sıkıştırıp duruyordu.o’da içindeki bu korkunç baskıya direniyor du. O ana kadar handan hanımın çıktığı her basamak ona sanki saatler gibi uzun gelmişti ne olurdu bir an evvel şu merdivenleri çıkıp gitseydi ya!...Birden,sanki görünmez bir çift el, çenesinin kenarlarından tutup başını, Handan hanıma doğru çevirdi. Gözleri Handan hanımın gözleri ile karşılaştı o’da Kemale doğru bakıyordu.Bir an ne yapacağını şaşırdı.öylece bakıp duruyordu.Birden Handan hanımın,Kendisine” Tebessüm ettiğini gördü. gözlerini kırpıştırıp başını iki yana silkeliyordu.Sanki ne yapıyorsun,Nasılsın der gibi bir işaret yaptı”Ve kemalin buna vereceği tepkiyi beklemeden bir çırpıda merdivenleri koşup yukarı çıktı.Evet handan hanım sessizce ona hatırını sormuştu.Allah,Allah,, şimdi durup dururken bunu neden yapmıştıki.öylece dondu kaldı.çünkü böyle bir şey aklının kenarından bile geçmemişti.Onun bu haraketini sağlık memuru Selami beyde görmüştü.
-Barıştınız galiba kemal bey
-Dargın değildik’ki.
-Hımm....(Selami bey başka bir şey söylemedi)
Kemal hala olayın şokunu yaşıyordu ama öylesine mutlu olmuştuki demek Handan Hanım ona dargın olmadığını söylemek istemişti.Peki o zaman neden konuşmuyorlardıki Düşünüyordu...Selami beyin sesi ile irkildi.
-Kemal bey, Handan hanımı kutladınızmı
-Ne için
-Uzmanlığı kazandı ya !
-İyi hayırlı olsun.
-Hepsi o kadarmı?
-Daha ne olacaktıki
-Bilmem ama,sizinde onu tebrik etmeniz gerekmezmiydi.
Selami bey haklıydı ama,O’na dargın olduklarını söylemenin bir gereği yoktu.
-Selami bey,acaba yukarı çıkıp Handan hanımı buraya çağırsanız biraz otursun. Biliyorsunuz gecenin bu saatinde kapı önünde oturmayı seviyor.
-Gelirmiki
-Bilmem sen yinede bir söyle bakalım,ama sakın benim çağırttığımı söyleme olurmu.
-Neden
-Nedenini boşver.Selami bey yerinden kalktı yukarı çıktı.ve az sonrada,geri geldi.
-Ne oldu selami bey
- Yukarda biraz işi varmış,belki bir ara inebilirmiş
-Pekala teşekkür ederim. size zahmet oldu.
Tekrar günlük işlerle ilgili bir sohbete dalmışlardı yarım saat sonra,Handan hanım İkisinede bir şey söylemeden yanlarından geçip bahçeye indi. Elinde cep telefonu vardı.Bu arada bir ileri bir geri volta atıyor,bir yandanda konuşuyordu.Kemal onun bu haline yine bir anlam verememişti.Sanki,biraz evvel selam veren insan bu değildi.Onu şaşkın gözlerle izliyordu.Konuşması biten Handan hanımın ondan tarafa baktığını gördü.Elinde olmadan gülümsedi, Birden hayret ettiği bir şey oldu Handan hanımda onu gülümsüyordu.Acaba ilk önce hangisi gülmüştü.Galiba ikiside birbirlerine yakalanınca aynı anda gülmüşlerdi.Kemal kısa bir tereddüt geçirdi.Sonunda dayanamayıp handan hanımın yanına gitti.Konuşması biten handan hanımda onun gelmesini bekler gibiydi.Kemal düşünmeden kalkmış yanına gitmişti.Şu anda ona ne söyleyeceğini kestiremiyordu. öylesine heyecanlanmıştıki . Yürek çarpıntıları sanki kulağına kadar geliyordu. kanı damarlarında donmuş gibiydi.Ama bir şeyler söylemeliydi. oda aklına ilk geleni söyledi
-Doktor Hanım merhaba
-Merhaba
-Acaba sizmi özür dileyeceksiniz yoksa benmi
-Ne için kemal bey
-Beni içki içmekle suçladınız ya!
-Lütfen Kemal bey hatırlatıp, beni daha fazla utandırmayın.Ben bu yaptığım hatayı unutmaya çalışıyo rum .Tamam sizden özür dilerim.
-Önemi yok. Bu arada bende sizi kutlarım.Uzmanlık sınavını kazanmışsınız.
-Teşekkür ederim
-Bende sizden özür dilerim,Bunu en son kutlayan ben olmamalıydım.
-Zararı yok
-Demek artık Burada misafir sayılırsınız
-E,Bir bakıma öyle sayılır
-Peki tayininiz ne zaman çıkar
-Belli olmaz ama bir iki ayı bulur tahmin ediyorum.
-Yazık demek sizi bir daha göremeyeceğim.
-Hayat bu insanın karşısına neler çıkacağı belli olmaz
-Ne yapalım sağlık olsun sizin yokluğunuza alışmaya çalışacağım, yani çalışacağız
-Kemal bey neden yakınıyorsunuzki. Benim uzman olmamı isteyen sizdiniz.işte bende sizi kırmadım uzmanlık sınavlarına hazırlandım,katıldım vekazandım.Yoksa benim aklımda bile yoktu sınavlara girmek filan.
-Benmi sebeb oldum
-Evet siz sebeb oldunuz
-Ne diyelim hayırlısı olsun
Bir an ikisi arasında kısa bir sessizlik oldu.Kemal Handan hanıma yapmış olduğu bu öneriyi çoktan unutmuştu.Bir an için Handan hanımın bu başarısında kendi payı olduğunu bilmek onu gururlandırmıştı.Ve onunla her zaman olduğu gibi bir kez daha iftihar etti.Doktor hanım bu başarısına kemalide ortak etme alçak gönüllülüğünü göstermişti. ona bir kez daha hayran gözlerle baktı.Ağlamaklı bir şekilde,
-Doktor hanım ,Keşke bu dargınlıklar hiç yaşanmamış olsaydı.Keşke bir birimizi hiç kırmasaydık.
-Olsun önemli değil. Önemli olan yaşadıklarımız. Hiç bir şey geçmişte yaşadıklarımızı elimizden alamaz.Hatıralarımız var anılarımız var.Bunlar az şeymi.
Kemal sustu. handan hanımın gözlerinin içine baktı.daha başka bir şey konuşmağa gerek yoktu,ama bir şeyi merak ediyordu. hadi Kemal yoğun duygular içindeydi ve o bir şeyler hissettiği için Yaşadıklarından bir anlam bir mana çıkarabilirdi. peki handan hanım neler hissediyorduki oda bir şeyler yaşadığını söyleme gafletinde bulundu.Onun hissettiği şeyler ne olabilirdiki.Bunu hiç bir zaman öğrenemeyecekti.
-Doktor hanım oturalımmı
-Olur oturalım.
Konuşmadan ağır ağır yürüyüp basamakları çıkıp kapı önündeki sandalye’lere oturdular.Az sonra yanlarına Selami beyde geldi, ama çok durmayıp ikisini yalnız bırak mayı uygun gördü.İkisi bir saat kadar oturdular. daha sonra Handan hanım odasına çıkıp istirahat etmek için izin isteyip kalktı.Kemali yine yalnızlıklarınla, başbaşa bırak mıştı . Kemal bir yarım saat kadar daha oturdu. Kafasının içinde günün muhasebesini yaptı . Hayat garipliklerle doluydu ama Handan hanımın tavırları dahada garipti. sonra o’da istirahate çekildi . Fakat bu gece çok mutlu olmuştu.Uykuya dalması o kadar çabuk olmuştuki.bütün bir gece huzur içinde ve mutlu uyudu.
NERDE HATA YAPILlYORKİ
Kemal o gece handan hanımla barışıp, sonrada bir saat kadar sohbet edince her şey düzelecek ve eskisi gibi olacak sandı. ama yanılmıştı. Ertesi gün daha sonraki gün yine her şey aynıydı ve Handan hanımın tutumu değişmemişti. yine suni dargınlıkları kaldığı yerden devam ediyordu. Kemal düşünüyordu bir yerlerde hata yapıyor olmalıydı ama nerde işte bunu bilmiyordu. oysa hiç bir şey yapmasına gerek yoktuki konuşmayı istemeyen Handan hanımdı.Ve bir sebebte yoktu.Göya barışmışlardı ama on beş gündür tek kelime etmemişlerdi. gene her şey başladığı yere dönmüştü. Ve yine selamı, sabahı kesmişti. selam vermiş olmasının bir anlamı yoktu.Bu arada Hayriye hanım temizlik yapma bahanesi ile sık sık Kemalin odasına geliyor bazen eline bir çay alıp Kemale getiriyordu.Ve zaman zaman Handan hanım’da buna şahit olduğunda Hayriye hanıma ters ters bakmaktan geri durmuyordu . Oysa kemalin aklı fikri Handan hanımdaydı ve bir başkasını gözü görmüyordu.Hayriye hanım saf biri idi ve kemalde onu bir kardeş gibi görüyordu.Hepsi bu idi.Her zaman olduğu gibi Hayriye Hanım yine o gün temizlik için kemalin odasına gelmişti.
-Hayriye hanım, gerekmez Yerler temiz camlarıda dün sildin. Boşuna yorma kendini, başka işlerine bak
-Olsun şöyle bir üstünden alıp gideceğim.Sana bir şey söylemek için gelmiştim. Geçen nöbetinde ismail bana dediki.Kız gel arkama, ısıt beni .
- Neee.Nasıl yani ,Arkasını nasıl ısıtacakmışsın.
- Yaaa...! O gün, Odada,yatıyormuş bende bilmeden odasına temizliğe gittim.Beni yatağına çağırdı
- Hadi be. Şaka yapıyorsun, İsmail söylemez öyle şey.
-Vallahi ,billahi söyledi,
-İyide kızım sende adam yatarken neden odasına girdinki. hem insan içeri girerken kapıyı vurur. müsait değilse, girermi?. Şaka yapıyordur.
- Sen öyle san, ne şakası.Sen onun nasıl biri olduğunu biliyormusun bakalım.Geçen günüde alt kata bir hasta gelmişti. kadını yemek haneye götürüp yemek yedirmiş, sonrada kapıyı üstlerine kilitlemeye kalkmış. Sence ne halt etmeye kapıyı kapatıyorki.Kadın bağırırım rezillik çıkarırım demişte zor kurtulmuş
-Daha neler saçmalama kız. burası iş yeri burda böyle şeyler olurmu. hem böyle şeyler çıkarma ,ismail duyarsa başın derde girer. yalan konuşuyorsun
-Neden başım derde girecekmiş.Hem neden Yalan konuşayımki .Sağlık memuru İrfana sorsana kadının bağırdığını oda duydu.Ben mani olmasaydım gidip kocasına anlatacaktı, ve burda rezillik çıkacaktı.Bana inanmıyorsan kadını getireyim sana o anlatsın
-Aman aman istemez , bana kimseyi getirme. hem beni ilgilendirmez böyle şeyler.Hadi sen şimdi gitte ben olmadığım bir zamanda gelir temizliğini yaparsın.
-İyi iyi gideriz,sanada iyilik yaramıyor.
Hayriye hanım gittikten sonra Kemal düşünmeğe başladı.Demek,ismail ayni şeyleri burdada yapmağa başlamıştı.Tam on sene önce Merkezde çalışırken Kadının birinin hastasını muayene ettirmiş, sonrada ilaçlarınıda temin edeceğini söyleyip. karşılığındada ilişki teklif etmişti.Kim ihbar etti bilinmez, kadın orda iken merkez genel müdürü orada ikisini yakalamıştı ve İsmaili iyice bir benzettikten sonra ordan sürmüştü. İsmail o dönemlerde Kalorifercilik yapıyordu. daha sonrada Şoför imtihanlarına girip kazanmış ve şimdiki İş yerinde çalışmaya başlamıştı . Kemal akıllanmıştır diye bunu on sene kimseye söyleme mişti.Ama şimdi bu olay kabak tadı vermişti. hem hayriye hanıma hemde,bu yabancı kadına yaptığı, teklif çok iğrençti. eğer böyle bir şey, çevreden duyulacak olursa rezillik çıkardı. Burada yirmi dört saat bayanlarla nöbet tutuyorlardı ve kimse onlara iyi gözle bakmazdı.Zaten Handan hanım, ikide bir ismaili kemale karşı meth ederek kullanıyor ve onunla kemali kıskandırmağa çalışıyordu . Gerçektende, Kemal elinde olmadan İsmaili kıskanmağa başlamıştı. nasıl olurda elin dangalağını Kemalle bir tutmağa kalkardı.Bunu handan hanımın mahsus yaptığının farkında idi.Öyle ya, o kendini yabancı kadınlara arattırıyordu ya.Handan hanımda Tabiiki İsmail efendiye kemalden daha fazla değer verdiğini söyleyip Kemalden intikam alacaktı.Ve almıştıda.On senedir ikisi arasında su sızmazken şimdi artık İsmaile için için kin duyuyordu ve onun bir vesile ile ayağını kaydırmalıydı.Böyle bir şeyi hayatı boyunca kimseye yapmamıştı ama Galiba ismaile yapacaktı.Hayriye hanım bu kozu kemale vermişti. ertesi günü Saglık memuru İrfana olayı sordu, doğruydu. Demekki ismail burdada böyle bir edepsizlik yapmıştı ve sonrada ört bas etmeyi başarmıştı.İsmail boynu yerde olan herkeze eyvallah diyen iki yüzlü yalaka biri idi.İnsanlara yaranmak için her şeyi yapardı.bu yüzden herkeze’de kendini sevdirmişti.Kemalle ikisi arasında karakter bakımından bir uçurum vardı. Biri kimselere eyvallah etmeyip doğru bildiğini korkmadan söyleyen mert biri diğeri de buydu işte. ve o herkezden fazla seviliyordu burada.Günümüz dünyası buydu işte.Bir kaç gün sonra Kemal olayı,en başta Doktor sedat beye, daha Saldıray beye ve merkez sorumlu vekili Fergen hanıma anlatmış ve gereğinin yapılmasını istemişti.Olay duyulup bir sansas yon çıkar diye fazla büyütülmemiş,İsmailin dikkati çekilmiş ve sonrada unutturulmuştu.Hayriye hanım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder