Kemale ne kadar yakınlık duyuyorsa o’da,bir kat daha araya mesafe koymaga çalışıyordu . Üstelik onun ilgisi olduğunu Handan hanımada anlatmıştı, bir anlamda kendini Handan hanımın göz hapsinde hissediyordu.Bir akşam üstü odasından inip alt kattaki çay ocağından çay almağa gitti. alt kat koridorunda Handan hanım dolaşıyor du..Kemalin indiğini gören handan hanım kemalle karşılaşmamak için arkasını döndü bir şeylerle oyalanır gibi yapıp görmezden gelmeyi tercih etti.Çay ocağına inen kemal hayriye hanımında orda olduğunu gördü. O’da çay koymak için gelmişti.İkisinin bir arada olduğunu gören handan hanım geldi üst kat merdiven trabzanlarından , aşağıya, göz ucuyla şöylece bir baktı ikisi acaba ne yapıyorlardı merak etmişti. Kemal kafasını bir kaldırsa handan hanımın yukardan baktığını görecekti ama bunu yapmadı .Bir an onun ne yapmak istediğini anlamağa çalıştı. Fakat bir mana verememişti.Aşağıda İkisinin ne yaptığı , neden handan hanımı bu kadar ilgilendiri yorduki.Çayını alan kemal üst kata odasına çıktı. bir kaç dakika sonra bir bağırışma duydu . çıkıp baktı. Handan hanım ,hayriye hanıma bağırıp onu azarlıyor du.Tabiiki bir şeyleri bahane etmişti. Asıl sebebin ne olduğunu sadece handan hanım biliyordu ve Kemalde bu sebebin farkındaydı ama hala bir anlam veremiyordu Oysa o güne kadar Handan hanım Hayriye hanıma hiç bağırma mıştı.Ama bu gün bağırmıştı.İş yerinde Neden siz düşmanlıklar başlamıştı. İsmail Kemalin kendisini şikayet ettiğini bir şekilde öğrenmişti. ve şimdide ikisi düşman gibiydi. Üstelik önüne gelen her kezede Kemalin handan hanıma tutkusunu anlatıyordu.Sağlık ocağında Kemalin Handan hanıma aşkı bir fısıltı halinde yayılmağa başlamıştı.Oysa ismail, iki senedir kimseye bir şey söylememişti ama şimdi pandorranın kutusu açılmıştı.
DR HIDIR İLE KAPIŞIYOR.
O gün Kemal,Doktor Hıdır ve İrfan üçü birlikte nöbetçiydiler.İrfan Salonda televizyon seyrediyor. Dr.Hıdır Telsiz odasında. Kemal’de kendi odasında gazete okuyordu.Kapının çalınmasıyle irkildi ve,
-Girin ....(diye seslendi)
-Kemal bey ne yapıyorsunuz.
-Ne olsun be hoca , can sıkıntısı işte gazete okuyoruz
-Yahu kemal bey Size bir şey soracağım
-Buyur hoca hayrola
-Aşk hayatın ne alemde
-Hayrola Doktor bey..Durup dururken Bu’da nerden çıktı şimdi
- Ben bir şeyler duydum,ve kaç zamandır kafama takıldı, merak ettim
-Neymiş o
-Handan hanımla aranızda bir şeyler varmı.
Kemal Handan hanımın ismini duyunca birden Tepesinden kaynar sular boşaldı. bütün vucudu alev alev yanmaya başladı.Aynı sıcaklık dalgası yüzüne vurdu. ve sinirleri gerildi.
-Saçmalama yaa,aramızda ne olabilirki
-Duydum duydum,bir şeyler varmış saklama
-Hoca lütfen,bu konu hakkında konuşmak istemiyorum . Rica ederim başka yerde’de mevzu etme. Handan hanımın kulağına giderse,hiçte hoş olmaz.
-Ne var canım bunda,bekar adamsın oda bekar bir genç kız
Aranızdaki ilişki kimseyi ilgilendirmez
-İyide o zaman seni neden ilgilendirdiki bu şimdi durup dururken.Hem aramızda bir ilişki filan yok.
-Ne var ya bunu saklayacak,ikimizde erkek adamız ,kaç senedir beraber çalışıyoruz bizden hiç laf çıktığını duydunmu
Kemal enikonu sinirlenmişti ama,Şimdi konuşmasa,daha
çok laf üretileceğini biliyordu.Köşeye sıkışmıştı.
-Bak hoca ,İkinizde meslektaşsınız böyle laflar çıkarmayın ayıp oluyor. Handan hanım hassas bir insan lütfen sağda solda mevzu etmeyin.Amma ille’de merak ettiysen söyleye yim. Evet ben handan hanımı,hem seviyorum,hemde saygı duyuyorum. o çok nazik ve asil insan.Hepsi bu aramızda ilişki filan yok.Nasıl olsunki ,buna sence imkan varmı ben alt tarafı bir şöförüm. o kim ben kim.Hadi hoca daha fazla bu konuyu konuşup birbirimizi kırmayalım.
Kemal kapıyı açtı. Dr Hıdırın sırtını sıvazlayarak birazda hafifçe itip tazyik ederek kibarca çıkması için zorladı Hıdır çıktı yandaki telsiz odasına girdi.Kemal kapının ağzında öylece donup kalmıştı. Neyi nasıl düşünmesi gerektiğini şaşırmıştı. ya bunları Handan hanım duyacak olursa ,onun yüzüne nasıl bakardı. zaten dargın gibiydiler. bir daha asla Kemali affetmezdi.Biraz evvel odadan çıkan Hıdırın gitmesi ile geri gelmesi bir oldu
-Kemal ,doğru söyle Handan hanımla Yattınmı
-Nee...Ne diyorsun lan sen,P.....gin. evladı
Kemal, Hıdıra küfür etmesi ile birlikte öyle bir yumruk salladıki,boş bulunan hıdır koridorlara doğru arka üstü düştü.Hırsını alamayan kemal Masanın üstündeki Kahve makinesinide kaptığı gibi Hıdıra fırlattı.Bir yandanda bağırıyordu. Bağırışmaları duyan İrfan apar topar koştu aralarına girdi. bir yandanda Hıdır bağırıyordu.
-Bana yumruk attı irfan şahitsin,seni sürüm süründüreceğim göreceksin.
-Hastir ulan ,elinden geleni ardına koyma ,İrfan al şunu götür başımdan, parçalarım ulan seni. sen nasıl öyle bir şey söyleyebilirsin Lan Pze.v.enk .Ulan M... cir, milleti dağilmisiniz aklını fikriniz uçkurunuzda . Adi herifler. Sizin namus ahlak anlayışınız yokmu.
İkisi arasında bir müddet daha ağaz dalaşı oldu. Sinirden zangır zangır titriyordu.Bu arada İrfan Hıdırı Telsiz odasına sokmuş kapıyıda üstlerine kapatmıştı. onlarda içerde konuşuyorlardı.Kemal hıdırın ne konuştuğunu tahmin edebiliyordu.Kemal sinirlerinin yatışması için bahçeye çıktı bir sigara yaktı. biraz volta attı. Sakinleşmişti. Allahtan gece boyunca bir vaka çıkmamıştı Hıdır girdiği telsiz odasından bir daha hiç çıkmadı. Kemalin odasındaki dolapta bulunan,yastık battaniye gibi eşyalarını Gelip irfan aldı .Atletik bir vucuda sahip olan hıdır zaman zaman vucudunu sergileyip hava atmak için mesai saatlerinde bile,bazen üstünde atletle, bazende çıplak dolaşırdı. Bir keresinde,Sağlık ocağının sorumlusu, Saldıray bey Kendisini ikaz etmişti. Kemal yapılı bir vucudun kavgada bir işe yaramayacağını bilecek kadar hayatı kavga döğüşle geçmişti.Kavga yürek ve bilek işiydi.Kof vucudun bu işle bir ilgisi yoktu.Çünki geçen sene hasta nakli sırasında,hasta sahipleri biraz diklenince onun nasıl arabaya kaçtığını çok iyi biliyordu.Yüreksiz bir adamdı ve böyle insanlarla dostluk ve arkadaşlık asla yapılmazdı . Ertesi sabah Hıdırla olan nöbetlerinin tamamını değiştirmişti.Şimdi bazı şeyleri daha iyi anlamaya başlıyor gibiydi.Handan hanım, bu şekilde olmasa bile bu konuyu biraz daha yumuşatılmış şekliyle muhakkak duymuş olmalıydı ve Kemal’e, tavır koymuş olmasının bir sebebide bu olmalıydı.
SON KEZ GÖRÜŞ
Ramazan ayının gelmesi ile Kemal izne ayrıldı. onbeş gündür evde idi.Annesinin Sağlık karnesine ilaç yazdırmak için.Sağlık ocağına geldiğinde, Handan hanımın nöbetçi olduğunu öğrendi ona hiç gözükmeden.Karneyi Doktor halise hanıma yazdırdı.Üst kata kendi servislerine çıktı. Ambulans ekibinin,bu akşam için bir başka bölgede görevlendirildiğini öğrendi.Tekrar geldiği gibi evin yolunu tuttu.Akşam iftarını açıp, kahvesini içtikten sonra ancak kendine geldi.Ve,o anda, sabahtan beri hiç düşünmediği bir şey aklına takıldı.Ambulans ekibi bir başka yerde görevlendirilmiş olduğu için, Bu gece büyük bir ihtimalle Handan hanım ve hemşire özge hanım koskoca binada yalnız başlarına kalacaklardı.Bu işe canı sıkılmıştı. İki hanım sabaha kadar Epeyi tedirgin olacaktı.Buna yüreği dayanmadı İçi sıkıldı.Handan hanımın gece boyunca korkmasını istemiyordu .Durup dururken oraya gidip geceyi orda geçirmeside abes olacağı için bir bahane bulması lazımdı.Ama bu bahane ne olacaktı Şimdi bunu düşünüyordu.Birden aklına geldi oraya iğne olma bahanesi ile gidebilirdi.Buz dolabından Bir Novaljin ampul çıkardı.Cebine koydu.Şimdi bir bahanesi olmuştu. gider, iğnesini olur, sonrada orda kalırdı. Soran olursa.Yarın nöbetçiyim o yüzden geceden geldim diyebilirdi.Nasılsa Handan hanım ve hemşire nöbetten çıkıp evlerine gideceğinden onun yarın nöbetçi olup olmadığını Nereden bileceklerdi’ki.O’da onlar gittikten sonra,evine gelirdi. Kararını verdi.İş yerine gidecek.ve gece orda kalacaktı. Gecenin biraz daha ilerleyen saatlerinde gitmeyi daha uygun buldu iyice el ayak çekilsin diye bekledi. Minübüs bulamam diye Kardeşinden arabasının anahtarını aldı yola çıktı. Sağlık ocağına geldiğinde saat yirmi ikiyi gösteriyordu.İçeri girdiğinde her zaman olduğu gibi Handan hanımı telefonun başında birileri ile konuşurken buldu. bir an göz göze geldiler ikiside aynı anda gözlerini birbirlerinden kaçırdı.Arkadan birinin seslenmesi ile döndü baktı hemşire odasında Sağlık memuru Ali’yi gördü.Kemalin buraya ilk başladığı günler bir kaç kez birlikte nöbet tuttuğu gençti bu .Daha sonra Aliyi Ambulans servisindeki görevinden almışlar.Onu tedavi şubesine vermişlerdi . Yıllardır görüşmüyorlardı şaşırmıştı. oysa bu gece burda Doktor hanımla birlikte Özge hanımın olması gerekirdi.iki eski arkadaş birbirlerine sarılıp hal hatır sorduktan sonra
-Vay Ali kardeşim,hayırdır sen burda ne arıyorsun
-Hemşire özge hanım öğleden sonra rahatsızlanmış onun yerine bu gecelik beni verdiler .
-Peki sen ne arıyorsun, gecenin bu saatinde seni buraya hangi rüzgar attı.
- Sorma be birader, üzerine afiyet üstümde bir kırgınlık bir halsizlik var iğne olmaya geldim, belki biraz iyi gelir.
-Olur şimdi yaparız ,ama hemen gitmek yok sen otur beş dakika.Ben ocağa bir çay suyu koyup geleyim.Biraz laflarız.
-Olur.
Ali alt kata ocağa inerken,O’da bir üst kata kendi odalarına çıkıp, şöyle bir göz attı.Sonra tekrar aşağı indi. Ali hala çay ocağında idi.Dış kapı sahanlığının lambaları yanmadığı için,bahçe karanlıktı.İkisi,Sohbet ederlerken, birileri aracın teybini çalabilirdi. Daha sonra teybi yerinden,çıkarıp gizlemediğini hatırladı dışarı arabanın yanına geldi. Teybi çıkardı. sonrada, bagaj kapısını açıp oraya yerleştirdi. Kafasını kapıdan yana çevirdiğinde Handan hanımı dış kapının önünde gördü.Handan hanım Kemali fark edince hemen içeri girdi.Kemal aracın kapılarını açıp kapattıkça. oda ,Kemalin gittiğini zannedip, arkasından bakmağa çıkmış olmalıydı.Dışarısı karanlık olduğu için Kemalin aracın içinde değilde dışında olduğunu ve kendisine baktığını,fark etmiş,apar toparda içeri kaçmıştı. o Ana kadar kemalin varlığından bi habermiş gibi görüntü veren handan hanımın bu ilgisi hoşuna gitmiş,mutlu olmuştu. Demekki geldiğine değmişti.İçeri girdiğinde Handan hanım çoktan odasına gitmişti bile. Kemal Sağlık ocağında bir saat kadar kaldı iki arkadaş eski günlerden konuşup hatıralarını tazelediler. Daha sonrada müsaade isteyip kalktı. artık burda kalmış olmasının bir gereği kalmamıştı. Nasıl olsa Ali burda idi ve kendisininde kalmasına gerek yoktu.Ama o gece Handan hanımı son kez gördüğünü ancak bir kaç gün sonra izni bitip iş başı yaptığında anlayacaktı.
SEVGİ HANIM TESELLİ OLDU.
Kemal Şile’den geri dönüp , burda iş başı yaptığı günlerde Sevgi hanım yalnız değildi ve ekipte ondan maada birde sağlık memuru görev yapıyordu. Salih bey ve Sevgi hanım aynı dönemlerde iş başı yaptıkları için ,diğer personele karşı biraz daha,soğuk ve mesafeli duruyorlardı tabir caizse,iş dışında diğer personelle tek bir kelime etmiyor lardı.Bu’da diğer personelin tepkisine sebeb oluyordu. ve her ikisinin hakkında tatsız dedikodular çıkarmışlardı. Kemal’de arkadaşları gibi Sevgi hanımdan hoşlanmamış olmasına rağmen,yapılan, dedikodulardan oldukça rahatsız lık duyuyor,ve yeri geldiğinde her birine gerekli cevabı veriyordu . Zaman zaman sevgi hanımıda uyarmaktan geri durmuyordu.Sevgi hanım ise Kemalin bu uyarılarına kulak asmıyor. Böyle şeyleri kemalin uydurmuş olduğunu düşünüyordu. Burnu kaf dağında kendini beğenmiş biriydi o kasıldıkça. Kemal ona karşı daha kaba davranıyordu.Ve aralarında bir çekişme sürüp gidiyordu. Kemal saldırmak için her şeyi bahane ediyordu.Çünki hayatı boyunca kendini beğenmiş insanların düşmanı olmuştu.bir nöbet akşamı Telsiz odasında, Sağlık memuru salih bey, sevgi hanım. aralarında sohbet ediyorlardı.Kemalde bir köşede bilmece çözüyordu . Konuşmaları yavaş yavaş seyir değiştirmeye birazda bayağılaşmaya başlamıştı.Kemal istemedende olsa bu konuşmaları duyuyordu ve eni konu sinirlenmeğe başlamıştı.Salih beyin son cümlesi ile tepesi atmıştı.
-Haklısın Sevgi hanım.türkçe gerçektende lastikli bir dil.Pazarcı tezgahtarlarıda edepsiz.Mesela,Domates almağa gelen bir kadına ,göya elindeki poşet torbayı kastedermiş gibi. Ver abla müsaitse içine ko...yım
Salih bey bunu söyledikten sonra ,ikiside bir matah bir şey söylenmiş gibi kahkahayı basmışlardı. o ana kadar onların konuşmalarına aldırmayan Kemal birden patladı
-Sevgi hanım Hadi Salih bey erkek ,ama siz bir bayansınız böylesine sevyesiz konuşmalardan iğrençlik duyacağınıza sizde onunla beraber bu meseleyi sündürmekten,Maşallah geri durmuyorsunuz.Merak ediyorum.Acaba yanınızda Handan hanımda varken böylesine sevyesiz konuşabiliyor muydunuz acaba.
Kemalin bu ani çıkışına Sevgi hanım bozulmuştu. yüzü kızardı ama cevap vermekte gecikmedi
- Ne olacaktı yani neden konuşamayacakmışızki.Ondanmı korkacaktık yani.Hem,onunda böyle şeyler konuşmadığını nerden biliyorsunuzki.
- Sen onu kendinle karıştırdın galiba o bu tür şeyleri konu şacak bir insan değil.Yazık sende bir hanımsın oda bir hanım ama aranızda dağlar kadar mesafe var.Bir asalet farkı var.
-Şimdi Handan hanımdan bahsetmenin ne gereği vardı onuda anlamış değilim
-Uzun zaman beraber çalıştınız belki ondan bir şeyler öğrenmişsinizdir dedim ama, belliki hiç bir şey öğrenme mişsiniz.
-Benim kimseden bir şey öğrenmeğe ihtiyacım yok
Kemal handan hanımın ismini iki maksat için zikretmişti. birincisi onu örnek gösterip sevgi hanımı aşağılamış olmak için. ikinciside hangi maksat için olursa olsun handan hanımdan bir nebze olsun bahsetmek için. çünki o gitmişti ve bir daha onu görme şansı yoktu ve onu ne olursa olsun hatıralarında bir şekilde yaşatıp içindeki özlem ateşini gidermek içindi bu gayreti. ve Onun adını zikrettiğinde, ondan bahsederken ,onun adının geçtiği her yerde sonsuz mutluluk duyuyor. ve bir gün onu yeniden görecekmiş avuntusunu yaşıyordu.Bu ismi çok seviyordu. Hayatında bir ismin insana bu kadar yakıştığını Handan hanımda görmüştü. Yeğenine bile bu ismi takmıştı. onun bu ani gidişi öylesine içine işlemiştiki. sanki bir vesile ondan bahsederse onun adını anarsa o hep yanında imiş gibi hissediyordu.Bir ay kadar sonra Salih bey başka yere tayin olmuştu.Artık Sevgi hanım tek başına kalmış beğenmediği arkadaşlarının , her biri ile Yirmi günde bir, yirmidört saat nöbet tutmak zorunda kalmıştı. Çünki sağlık memuru yada hemşirelerin ekipleri beşerli şöförlerin sayısı ise dört idi. Her bir şöförle yirmi gün sonra bir daha nöbet tutmak zorunda idi. Sevgi hanım yalnız kalınca. Diğer şöförler tarafından Hak ettiği davranışlarda kendisine uygulanınca Kemal ona can simidi gibi gelmişti. deli dolu,aksi olmasına rağmen dürüst bir insandı.Sevgi hanıma kızıyordu ama Nihayetinde o bir kadındı ve ona çalışırken yardımcı oluyor.Davranışlarında daha ölçülü ve daha nazikti . onun istediği Sevgi hanımında ona karşı nazik ve alçak gönüllü olmasıydı. Diğer şoförler kaba ve anlayışsız insanlardı ve orada kötünün iyisi konumundaydı.Ve diğer şöförlerle her bakımdan kendi arasında bir uçurum vardı. işte bu farkı Sevgi hanım anlamıştı ama biraz geç kalmıştı.Kemale karşı biraz daha nazik biraz daha alçak gönüllü olunca çok kısa bir zamanda dostluk temellerini atmışlardı. yada en azından Sevgi hanım buna kendini mecbur hissediyordu. Bu arada yeni bir şöför daha iş başı yapmış ,şöförlerde dahil tüm ekipler beşerli olmuştu.Artık her hemşire aynı şöförle çalışmak zorunda idi. Sevgi hanımı yeni gelen şöförle nöbetlerini birlikte yazmışlardı . Ve sevgi hanım kemale defalarca rica ederek nöbetleri onunla tutmak istediğini söylemiş.Kemalde onun bu ricasını kırmayarak nöbet listesini değiştirtmişti artık her nöbet birlikteydiler ve geçen zaman zarfında her ikiside birbirlerini daha iyi ve daha yakından tanıma fırsatı bulunca .İşlerinde mükemmel anlaşan bir ekip olmuşlardı. Bu arada Sevgi hanımın Annesi ansızın vefat edince kızcağız bir müddet izine ayrılmış döndüğünde artık hayatın yollarında yalnız yürümek zorunda kalmıştı.Kemal onun acısına en samimi bir şekilde ortak olmuş,onu bu zor günlerinde yalnız bırakmamıştı bütün gelişen olaylar ikisinin dahada yakınlaşmasına sebeb olmuş onları ağabey, kardeş konumuna kadar getirmişti . İkisi arasındaki çekişmeler artık çok gerilerde kalmıştı.Artık hayatlarının bazı sırlarını paylaşıyorlar bazı dertlerinde birbirlerinde destek ve ortak oluyorlardı. İkisinin arasında , gizli sır olarak kalan,sadece Kemalin Handan hanıma olan aşkı idi ve Sevgi hanıma bu güne kadar asla ona olan sevgisinden söz etmemişti. Fakat bir vesile ile mevzuu nasıl oluyorsa oluyor Handan hanıma geliyordu.Çünki burda onunla en çok çalışan insan sevgi hanımdı.Doktor hanımı, . En çokta sevgi hanım tanıyordu. Ve konuşabileceği tek insandı.O gün araçta aralarında radyo istasyonları konusunda bir çekişme yaşanıyordu. Kemal Joy fm. kanalını Dinlemek için diretiyordu.ve sevgi hanım ise :
- Kemal bey, Handan hanım varken batı müziğini, yeterince dinliyorduk şimdi o gitti siz kaldınız bırakın şu radyoyuda. Türkçe bir şeyler bulup dinleyelim
-Handan hanımdamı Joy fm’i, dinlerdi.
-Evet hemde her zaman
Bir an gözleri daldı, işte yine Handan hanımın mevzusu edilmişti.Sustu düşünmeğe başladı.geçmişi düşlüyordu.Ne yazıkki dargın ayrılmışlardı.
-Lütfen sevgi hanım şu“100.5‘i” dinleyelim ...Ne olur lütfen kırma beni.
-Tamam Tamam başımın belası
-Ablam be , bana Handan hanımdan bahsetsene. nelerden hoşlanırdı.Sinirli birimiydi. neye gülerdi.
-Eh Pes be Kemal bey.Şu anda ne yapmaya çalıştığının farkındamısın
-Ne yapmışımki
- Sana sormalı
Kemal bir an yaptığı hatayı anladı ama iş işten geçmişti . Kemalin ısrarla Handan hanımdan bahsetmesinden, Handan hanıma ilgi duyduğunu aklı başında her kadın anlardı.İşte Kemal bunu yapmıştı.Sustu.
-Senin bir şeyler saklamana yada saklamağa uğraşmana gerek yok , senin ona olan zaafını ben kavga ettiğimiz o akşam anlamıştım.Yalnız bunu gizlemek için az uğraşmadın Ama beceremedin.Tam tersi gizlemeğe çalıştıkça onu sevdiğin o kadar çok belli oluyorduki.Sen ona olan aşkını gizlemeğe çalışır gibi yapıp neredeyse ilan vereceksin. oda senin aksine,aranızda bir şey olmadığını kanıtlamak ister gibiydi. Ama,bana göre o da boşuna gayret ediyordu. Çünki beni hiç mi hiç ilgilendirmiyorduki.Dikkat ettim seninle, bizim,ve onun nöbetlerimiz çakıştığında,çoğu zaman nöbet değiştiriyordu. Ve, ne kadar saklamağa çalışırsa çalışsın o’da sana karşı boş değildi.
Kemalin bunu duymak çok hoşuna gitmişti.
-Ablam benim.. Doğrumu söylüyorsun, sence bana karşı birazcıkta olsun bir şeyler hissetmişmidir..Ne edersin.......
-Dedik ya işte,
-Hadi ne olur bi daa söyle... Peki sen nerden anladın.
-Bir yerden anlamış değilim, hissettim. Biz kadın değilmiyiz bırakta ,bazı şeyleri, siz erkeklerden farklı düşünelim.Hem ne fark ederki, bunun sana ne yararı var. çekip gitti işte.
-Sende bu duyguyu anlamıyorsun işte. Ben bir yarar ummuyorumki. onunda beni az da olsa sevebilme ihtimalini duymuş olmak bile beni mutlu ediyor.Onu düşünmek hoşuma gidiyor
-Peki başka kimse biliyormu bu zaafını, kimlere söyledin.
-Hiç kimseye ,Anlamışsa bir tek İsmail efendi anlamıştır. Çünki o bazı şeylere şahit oldu.Ve söylenmişse o pezevenk birilerine söylemiştir
-Evet canım bunda yanılmadın. Peki Hıdır beylede bunun içinmi kavga ettiniz.
-Kavga ettiğimizi sen nerden duydun
-Herkezin dilinde
-Neler söylüyorlar
-Sadece kavga ettiğinizi, peki neden ettiniz
- Boş ver
Sevgi hanım, her nöbet tutuşlarında bir kerede olsa. Kemalden, Handan hanım, mevzusunu dinlemek zorunda kalıyordu. O gece Kemal ve sevinç hanım, Handan hanım hakkında epeyce konuştular saat yarıma doğru Sevgi hanım kemalden izin isteyip odasına çekildi.Ve kemalde az sonra yalnızlıklarınla başbaşa kalmıştı .Koridorda bir müddet boş boş dolaştı, daha sonra kapı önüne bir iskemle çekip oturdu. Daha bir kaç gün evvel Handan hanım burada oturuyordu. ve uzaktanda olsa onu görüyordu. en azından üst katın penceresinden olsun,ona gizlice bakıyordu.Şimdi artık bu binanın onun için hiç bir anlamı kalmamıştı.Öylesine soğuk ve itici geliyorduki Burada uzun bir müddet kalıp çalışabilecek kuvveti kendinde bulamıyordu.Hatıralarla doluydu her köşe ve buda ona hüzün veriyordu.Gözünde biriken yaşları elinin tersiyle sildi.Ağladığının farkına bile varmamıştı.
DR HIDIR İLE KAPIŞIYOR.
O gün Kemal,Doktor Hıdır ve İrfan üçü birlikte nöbetçiydiler.İrfan Salonda televizyon seyrediyor. Dr.Hıdır Telsiz odasında. Kemal’de kendi odasında gazete okuyordu.Kapının çalınmasıyle irkildi ve,
-Girin ....(diye seslendi)
-Kemal bey ne yapıyorsunuz.
-Ne olsun be hoca , can sıkıntısı işte gazete okuyoruz
-Yahu kemal bey Size bir şey soracağım
-Buyur hoca hayrola
-Aşk hayatın ne alemde
-Hayrola Doktor bey..Durup dururken Bu’da nerden çıktı şimdi
- Ben bir şeyler duydum,ve kaç zamandır kafama takıldı, merak ettim
-Neymiş o
-Handan hanımla aranızda bir şeyler varmı.
Kemal Handan hanımın ismini duyunca birden Tepesinden kaynar sular boşaldı. bütün vucudu alev alev yanmaya başladı.Aynı sıcaklık dalgası yüzüne vurdu. ve sinirleri gerildi.
-Saçmalama yaa,aramızda ne olabilirki
-Duydum duydum,bir şeyler varmış saklama
-Hoca lütfen,bu konu hakkında konuşmak istemiyorum . Rica ederim başka yerde’de mevzu etme. Handan hanımın kulağına giderse,hiçte hoş olmaz.
-Ne var canım bunda,bekar adamsın oda bekar bir genç kız
Aranızdaki ilişki kimseyi ilgilendirmez
-İyide o zaman seni neden ilgilendirdiki bu şimdi durup dururken.Hem aramızda bir ilişki filan yok.
-Ne var ya bunu saklayacak,ikimizde erkek adamız ,kaç senedir beraber çalışıyoruz bizden hiç laf çıktığını duydunmu
Kemal enikonu sinirlenmişti ama,Şimdi konuşmasa,daha
çok laf üretileceğini biliyordu.Köşeye sıkışmıştı.
-Bak hoca ,İkinizde meslektaşsınız böyle laflar çıkarmayın ayıp oluyor. Handan hanım hassas bir insan lütfen sağda solda mevzu etmeyin.Amma ille’de merak ettiysen söyleye yim. Evet ben handan hanımı,hem seviyorum,hemde saygı duyuyorum. o çok nazik ve asil insan.Hepsi bu aramızda ilişki filan yok.Nasıl olsunki ,buna sence imkan varmı ben alt tarafı bir şöförüm. o kim ben kim.Hadi hoca daha fazla bu konuyu konuşup birbirimizi kırmayalım.
Kemal kapıyı açtı. Dr Hıdırın sırtını sıvazlayarak birazda hafifçe itip tazyik ederek kibarca çıkması için zorladı Hıdır çıktı yandaki telsiz odasına girdi.Kemal kapının ağzında öylece donup kalmıştı. Neyi nasıl düşünmesi gerektiğini şaşırmıştı. ya bunları Handan hanım duyacak olursa ,onun yüzüne nasıl bakardı. zaten dargın gibiydiler. bir daha asla Kemali affetmezdi.Biraz evvel odadan çıkan Hıdırın gitmesi ile geri gelmesi bir oldu
-Kemal ,doğru söyle Handan hanımla Yattınmı
-Nee...Ne diyorsun lan sen,P.....gin. evladı
Kemal, Hıdıra küfür etmesi ile birlikte öyle bir yumruk salladıki,boş bulunan hıdır koridorlara doğru arka üstü düştü.Hırsını alamayan kemal Masanın üstündeki Kahve makinesinide kaptığı gibi Hıdıra fırlattı.Bir yandanda bağırıyordu. Bağırışmaları duyan İrfan apar topar koştu aralarına girdi. bir yandanda Hıdır bağırıyordu.
-Bana yumruk attı irfan şahitsin,seni sürüm süründüreceğim göreceksin.
-Hastir ulan ,elinden geleni ardına koyma ,İrfan al şunu götür başımdan, parçalarım ulan seni. sen nasıl öyle bir şey söyleyebilirsin Lan Pze.v.enk .Ulan M... cir, milleti dağilmisiniz aklını fikriniz uçkurunuzda . Adi herifler. Sizin namus ahlak anlayışınız yokmu.
İkisi arasında bir müddet daha ağaz dalaşı oldu. Sinirden zangır zangır titriyordu.Bu arada İrfan Hıdırı Telsiz odasına sokmuş kapıyıda üstlerine kapatmıştı. onlarda içerde konuşuyorlardı.Kemal hıdırın ne konuştuğunu tahmin edebiliyordu.Kemal sinirlerinin yatışması için bahçeye çıktı bir sigara yaktı. biraz volta attı. Sakinleşmişti. Allahtan gece boyunca bir vaka çıkmamıştı Hıdır girdiği telsiz odasından bir daha hiç çıkmadı. Kemalin odasındaki dolapta bulunan,yastık battaniye gibi eşyalarını Gelip irfan aldı .Atletik bir vucuda sahip olan hıdır zaman zaman vucudunu sergileyip hava atmak için mesai saatlerinde bile,bazen üstünde atletle, bazende çıplak dolaşırdı. Bir keresinde,Sağlık ocağının sorumlusu, Saldıray bey Kendisini ikaz etmişti. Kemal yapılı bir vucudun kavgada bir işe yaramayacağını bilecek kadar hayatı kavga döğüşle geçmişti.Kavga yürek ve bilek işiydi.Kof vucudun bu işle bir ilgisi yoktu.Çünki geçen sene hasta nakli sırasında,hasta sahipleri biraz diklenince onun nasıl arabaya kaçtığını çok iyi biliyordu.Yüreksiz bir adamdı ve böyle insanlarla dostluk ve arkadaşlık asla yapılmazdı . Ertesi sabah Hıdırla olan nöbetlerinin tamamını değiştirmişti.Şimdi bazı şeyleri daha iyi anlamaya başlıyor gibiydi.Handan hanım, bu şekilde olmasa bile bu konuyu biraz daha yumuşatılmış şekliyle muhakkak duymuş olmalıydı ve Kemal’e, tavır koymuş olmasının bir sebebide bu olmalıydı.
SON KEZ GÖRÜŞ
Ramazan ayının gelmesi ile Kemal izne ayrıldı. onbeş gündür evde idi.Annesinin Sağlık karnesine ilaç yazdırmak için.Sağlık ocağına geldiğinde, Handan hanımın nöbetçi olduğunu öğrendi ona hiç gözükmeden.Karneyi Doktor halise hanıma yazdırdı.Üst kata kendi servislerine çıktı. Ambulans ekibinin,bu akşam için bir başka bölgede görevlendirildiğini öğrendi.Tekrar geldiği gibi evin yolunu tuttu.Akşam iftarını açıp, kahvesini içtikten sonra ancak kendine geldi.Ve,o anda, sabahtan beri hiç düşünmediği bir şey aklına takıldı.Ambulans ekibi bir başka yerde görevlendirilmiş olduğu için, Bu gece büyük bir ihtimalle Handan hanım ve hemşire özge hanım koskoca binada yalnız başlarına kalacaklardı.Bu işe canı sıkılmıştı. İki hanım sabaha kadar Epeyi tedirgin olacaktı.Buna yüreği dayanmadı İçi sıkıldı.Handan hanımın gece boyunca korkmasını istemiyordu .Durup dururken oraya gidip geceyi orda geçirmeside abes olacağı için bir bahane bulması lazımdı.Ama bu bahane ne olacaktı Şimdi bunu düşünüyordu.Birden aklına geldi oraya iğne olma bahanesi ile gidebilirdi.Buz dolabından Bir Novaljin ampul çıkardı.Cebine koydu.Şimdi bir bahanesi olmuştu. gider, iğnesini olur, sonrada orda kalırdı. Soran olursa.Yarın nöbetçiyim o yüzden geceden geldim diyebilirdi.Nasılsa Handan hanım ve hemşire nöbetten çıkıp evlerine gideceğinden onun yarın nöbetçi olup olmadığını Nereden bileceklerdi’ki.O’da onlar gittikten sonra,evine gelirdi. Kararını verdi.İş yerine gidecek.ve gece orda kalacaktı. Gecenin biraz daha ilerleyen saatlerinde gitmeyi daha uygun buldu iyice el ayak çekilsin diye bekledi. Minübüs bulamam diye Kardeşinden arabasının anahtarını aldı yola çıktı. Sağlık ocağına geldiğinde saat yirmi ikiyi gösteriyordu.İçeri girdiğinde her zaman olduğu gibi Handan hanımı telefonun başında birileri ile konuşurken buldu. bir an göz göze geldiler ikiside aynı anda gözlerini birbirlerinden kaçırdı.Arkadan birinin seslenmesi ile döndü baktı hemşire odasında Sağlık memuru Ali’yi gördü.Kemalin buraya ilk başladığı günler bir kaç kez birlikte nöbet tuttuğu gençti bu .Daha sonra Aliyi Ambulans servisindeki görevinden almışlar.Onu tedavi şubesine vermişlerdi . Yıllardır görüşmüyorlardı şaşırmıştı. oysa bu gece burda Doktor hanımla birlikte Özge hanımın olması gerekirdi.iki eski arkadaş birbirlerine sarılıp hal hatır sorduktan sonra
-Vay Ali kardeşim,hayırdır sen burda ne arıyorsun
-Hemşire özge hanım öğleden sonra rahatsızlanmış onun yerine bu gecelik beni verdiler .
-Peki sen ne arıyorsun, gecenin bu saatinde seni buraya hangi rüzgar attı.
- Sorma be birader, üzerine afiyet üstümde bir kırgınlık bir halsizlik var iğne olmaya geldim, belki biraz iyi gelir.
-Olur şimdi yaparız ,ama hemen gitmek yok sen otur beş dakika.Ben ocağa bir çay suyu koyup geleyim.Biraz laflarız.
-Olur.
Ali alt kata ocağa inerken,O’da bir üst kata kendi odalarına çıkıp, şöyle bir göz attı.Sonra tekrar aşağı indi. Ali hala çay ocağında idi.Dış kapı sahanlığının lambaları yanmadığı için,bahçe karanlıktı.İkisi,Sohbet ederlerken, birileri aracın teybini çalabilirdi. Daha sonra teybi yerinden,çıkarıp gizlemediğini hatırladı dışarı arabanın yanına geldi. Teybi çıkardı. sonrada, bagaj kapısını açıp oraya yerleştirdi. Kafasını kapıdan yana çevirdiğinde Handan hanımı dış kapının önünde gördü.Handan hanım Kemali fark edince hemen içeri girdi.Kemal aracın kapılarını açıp kapattıkça. oda ,Kemalin gittiğini zannedip, arkasından bakmağa çıkmış olmalıydı.Dışarısı karanlık olduğu için Kemalin aracın içinde değilde dışında olduğunu ve kendisine baktığını,fark etmiş,apar toparda içeri kaçmıştı. o Ana kadar kemalin varlığından bi habermiş gibi görüntü veren handan hanımın bu ilgisi hoşuna gitmiş,mutlu olmuştu. Demekki geldiğine değmişti.İçeri girdiğinde Handan hanım çoktan odasına gitmişti bile. Kemal Sağlık ocağında bir saat kadar kaldı iki arkadaş eski günlerden konuşup hatıralarını tazelediler. Daha sonrada müsaade isteyip kalktı. artık burda kalmış olmasının bir gereği kalmamıştı. Nasıl olsa Ali burda idi ve kendisininde kalmasına gerek yoktu.Ama o gece Handan hanımı son kez gördüğünü ancak bir kaç gün sonra izni bitip iş başı yaptığında anlayacaktı.
SEVGİ HANIM TESELLİ OLDU.
Kemal Şile’den geri dönüp , burda iş başı yaptığı günlerde Sevgi hanım yalnız değildi ve ekipte ondan maada birde sağlık memuru görev yapıyordu. Salih bey ve Sevgi hanım aynı dönemlerde iş başı yaptıkları için ,diğer personele karşı biraz daha,soğuk ve mesafeli duruyorlardı tabir caizse,iş dışında diğer personelle tek bir kelime etmiyor lardı.Bu’da diğer personelin tepkisine sebeb oluyordu. ve her ikisinin hakkında tatsız dedikodular çıkarmışlardı. Kemal’de arkadaşları gibi Sevgi hanımdan hoşlanmamış olmasına rağmen,yapılan, dedikodulardan oldukça rahatsız lık duyuyor,ve yeri geldiğinde her birine gerekli cevabı veriyordu . Zaman zaman sevgi hanımıda uyarmaktan geri durmuyordu.Sevgi hanım ise Kemalin bu uyarılarına kulak asmıyor. Böyle şeyleri kemalin uydurmuş olduğunu düşünüyordu. Burnu kaf dağında kendini beğenmiş biriydi o kasıldıkça. Kemal ona karşı daha kaba davranıyordu.Ve aralarında bir çekişme sürüp gidiyordu. Kemal saldırmak için her şeyi bahane ediyordu.Çünki hayatı boyunca kendini beğenmiş insanların düşmanı olmuştu.bir nöbet akşamı Telsiz odasında, Sağlık memuru salih bey, sevgi hanım. aralarında sohbet ediyorlardı.Kemalde bir köşede bilmece çözüyordu . Konuşmaları yavaş yavaş seyir değiştirmeye birazda bayağılaşmaya başlamıştı.Kemal istemedende olsa bu konuşmaları duyuyordu ve eni konu sinirlenmeğe başlamıştı.Salih beyin son cümlesi ile tepesi atmıştı.
-Haklısın Sevgi hanım.türkçe gerçektende lastikli bir dil.Pazarcı tezgahtarlarıda edepsiz.Mesela,Domates almağa gelen bir kadına ,göya elindeki poşet torbayı kastedermiş gibi. Ver abla müsaitse içine ko...yım
Salih bey bunu söyledikten sonra ,ikiside bir matah bir şey söylenmiş gibi kahkahayı basmışlardı. o ana kadar onların konuşmalarına aldırmayan Kemal birden patladı
-Sevgi hanım Hadi Salih bey erkek ,ama siz bir bayansınız böylesine sevyesiz konuşmalardan iğrençlik duyacağınıza sizde onunla beraber bu meseleyi sündürmekten,Maşallah geri durmuyorsunuz.Merak ediyorum.Acaba yanınızda Handan hanımda varken böylesine sevyesiz konuşabiliyor muydunuz acaba.
Kemalin bu ani çıkışına Sevgi hanım bozulmuştu. yüzü kızardı ama cevap vermekte gecikmedi
- Ne olacaktı yani neden konuşamayacakmışızki.Ondanmı korkacaktık yani.Hem,onunda böyle şeyler konuşmadığını nerden biliyorsunuzki.
- Sen onu kendinle karıştırdın galiba o bu tür şeyleri konu şacak bir insan değil.Yazık sende bir hanımsın oda bir hanım ama aranızda dağlar kadar mesafe var.Bir asalet farkı var.
-Şimdi Handan hanımdan bahsetmenin ne gereği vardı onuda anlamış değilim
-Uzun zaman beraber çalıştınız belki ondan bir şeyler öğrenmişsinizdir dedim ama, belliki hiç bir şey öğrenme mişsiniz.
-Benim kimseden bir şey öğrenmeğe ihtiyacım yok
Kemal handan hanımın ismini iki maksat için zikretmişti. birincisi onu örnek gösterip sevgi hanımı aşağılamış olmak için. ikinciside hangi maksat için olursa olsun handan hanımdan bir nebze olsun bahsetmek için. çünki o gitmişti ve bir daha onu görme şansı yoktu ve onu ne olursa olsun hatıralarında bir şekilde yaşatıp içindeki özlem ateşini gidermek içindi bu gayreti. ve Onun adını zikrettiğinde, ondan bahsederken ,onun adının geçtiği her yerde sonsuz mutluluk duyuyor. ve bir gün onu yeniden görecekmiş avuntusunu yaşıyordu.Bu ismi çok seviyordu. Hayatında bir ismin insana bu kadar yakıştığını Handan hanımda görmüştü. Yeğenine bile bu ismi takmıştı. onun bu ani gidişi öylesine içine işlemiştiki. sanki bir vesile ondan bahsederse onun adını anarsa o hep yanında imiş gibi hissediyordu.Bir ay kadar sonra Salih bey başka yere tayin olmuştu.Artık Sevgi hanım tek başına kalmış beğenmediği arkadaşlarının , her biri ile Yirmi günde bir, yirmidört saat nöbet tutmak zorunda kalmıştı. Çünki sağlık memuru yada hemşirelerin ekipleri beşerli şöförlerin sayısı ise dört idi. Her bir şöförle yirmi gün sonra bir daha nöbet tutmak zorunda idi. Sevgi hanım yalnız kalınca. Diğer şöförler tarafından Hak ettiği davranışlarda kendisine uygulanınca Kemal ona can simidi gibi gelmişti. deli dolu,aksi olmasına rağmen dürüst bir insandı.Sevgi hanıma kızıyordu ama Nihayetinde o bir kadındı ve ona çalışırken yardımcı oluyor.Davranışlarında daha ölçülü ve daha nazikti . onun istediği Sevgi hanımında ona karşı nazik ve alçak gönüllü olmasıydı. Diğer şoförler kaba ve anlayışsız insanlardı ve orada kötünün iyisi konumundaydı.Ve diğer şöförlerle her bakımdan kendi arasında bir uçurum vardı. işte bu farkı Sevgi hanım anlamıştı ama biraz geç kalmıştı.Kemale karşı biraz daha nazik biraz daha alçak gönüllü olunca çok kısa bir zamanda dostluk temellerini atmışlardı. yada en azından Sevgi hanım buna kendini mecbur hissediyordu. Bu arada yeni bir şöför daha iş başı yapmış ,şöförlerde dahil tüm ekipler beşerli olmuştu.Artık her hemşire aynı şöförle çalışmak zorunda idi. Sevgi hanımı yeni gelen şöförle nöbetlerini birlikte yazmışlardı . Ve sevgi hanım kemale defalarca rica ederek nöbetleri onunla tutmak istediğini söylemiş.Kemalde onun bu ricasını kırmayarak nöbet listesini değiştirtmişti artık her nöbet birlikteydiler ve geçen zaman zarfında her ikiside birbirlerini daha iyi ve daha yakından tanıma fırsatı bulunca .İşlerinde mükemmel anlaşan bir ekip olmuşlardı. Bu arada Sevgi hanımın Annesi ansızın vefat edince kızcağız bir müddet izine ayrılmış döndüğünde artık hayatın yollarında yalnız yürümek zorunda kalmıştı.Kemal onun acısına en samimi bir şekilde ortak olmuş,onu bu zor günlerinde yalnız bırakmamıştı bütün gelişen olaylar ikisinin dahada yakınlaşmasına sebeb olmuş onları ağabey, kardeş konumuna kadar getirmişti . İkisi arasındaki çekişmeler artık çok gerilerde kalmıştı.Artık hayatlarının bazı sırlarını paylaşıyorlar bazı dertlerinde birbirlerinde destek ve ortak oluyorlardı. İkisinin arasında , gizli sır olarak kalan,sadece Kemalin Handan hanıma olan aşkı idi ve Sevgi hanıma bu güne kadar asla ona olan sevgisinden söz etmemişti. Fakat bir vesile ile mevzuu nasıl oluyorsa oluyor Handan hanıma geliyordu.Çünki burda onunla en çok çalışan insan sevgi hanımdı.Doktor hanımı, . En çokta sevgi hanım tanıyordu. Ve konuşabileceği tek insandı.O gün araçta aralarında radyo istasyonları konusunda bir çekişme yaşanıyordu. Kemal Joy fm. kanalını Dinlemek için diretiyordu.ve sevgi hanım ise :
- Kemal bey, Handan hanım varken batı müziğini, yeterince dinliyorduk şimdi o gitti siz kaldınız bırakın şu radyoyuda. Türkçe bir şeyler bulup dinleyelim
-Handan hanımdamı Joy fm’i, dinlerdi.
-Evet hemde her zaman
Bir an gözleri daldı, işte yine Handan hanımın mevzusu edilmişti.Sustu düşünmeğe başladı.geçmişi düşlüyordu.Ne yazıkki dargın ayrılmışlardı.
-Lütfen sevgi hanım şu“100.5‘i” dinleyelim ...Ne olur lütfen kırma beni.
-Tamam Tamam başımın belası
-Ablam be , bana Handan hanımdan bahsetsene. nelerden hoşlanırdı.Sinirli birimiydi. neye gülerdi.
-Eh Pes be Kemal bey.Şu anda ne yapmaya çalıştığının farkındamısın
-Ne yapmışımki
- Sana sormalı
Kemal bir an yaptığı hatayı anladı ama iş işten geçmişti . Kemalin ısrarla Handan hanımdan bahsetmesinden, Handan hanıma ilgi duyduğunu aklı başında her kadın anlardı.İşte Kemal bunu yapmıştı.Sustu.
-Senin bir şeyler saklamana yada saklamağa uğraşmana gerek yok , senin ona olan zaafını ben kavga ettiğimiz o akşam anlamıştım.Yalnız bunu gizlemek için az uğraşmadın Ama beceremedin.Tam tersi gizlemeğe çalıştıkça onu sevdiğin o kadar çok belli oluyorduki.Sen ona olan aşkını gizlemeğe çalışır gibi yapıp neredeyse ilan vereceksin. oda senin aksine,aranızda bir şey olmadığını kanıtlamak ister gibiydi. Ama,bana göre o da boşuna gayret ediyordu. Çünki beni hiç mi hiç ilgilendirmiyorduki.Dikkat ettim seninle, bizim,ve onun nöbetlerimiz çakıştığında,çoğu zaman nöbet değiştiriyordu. Ve, ne kadar saklamağa çalışırsa çalışsın o’da sana karşı boş değildi.
Kemalin bunu duymak çok hoşuna gitmişti.
-Ablam benim.. Doğrumu söylüyorsun, sence bana karşı birazcıkta olsun bir şeyler hissetmişmidir..Ne edersin.......
-Dedik ya işte,
-Hadi ne olur bi daa söyle... Peki sen nerden anladın.
-Bir yerden anlamış değilim, hissettim. Biz kadın değilmiyiz bırakta ,bazı şeyleri, siz erkeklerden farklı düşünelim.Hem ne fark ederki, bunun sana ne yararı var. çekip gitti işte.
-Sende bu duyguyu anlamıyorsun işte. Ben bir yarar ummuyorumki. onunda beni az da olsa sevebilme ihtimalini duymuş olmak bile beni mutlu ediyor.Onu düşünmek hoşuma gidiyor
-Peki başka kimse biliyormu bu zaafını, kimlere söyledin.
-Hiç kimseye ,Anlamışsa bir tek İsmail efendi anlamıştır. Çünki o bazı şeylere şahit oldu.Ve söylenmişse o pezevenk birilerine söylemiştir
-Evet canım bunda yanılmadın. Peki Hıdır beylede bunun içinmi kavga ettiniz.
-Kavga ettiğimizi sen nerden duydun
-Herkezin dilinde
-Neler söylüyorlar
-Sadece kavga ettiğinizi, peki neden ettiniz
- Boş ver
Sevgi hanım, her nöbet tutuşlarında bir kerede olsa. Kemalden, Handan hanım, mevzusunu dinlemek zorunda kalıyordu. O gece Kemal ve sevinç hanım, Handan hanım hakkında epeyce konuştular saat yarıma doğru Sevgi hanım kemalden izin isteyip odasına çekildi.Ve kemalde az sonra yalnızlıklarınla başbaşa kalmıştı .Koridorda bir müddet boş boş dolaştı, daha sonra kapı önüne bir iskemle çekip oturdu. Daha bir kaç gün evvel Handan hanım burada oturuyordu. ve uzaktanda olsa onu görüyordu. en azından üst katın penceresinden olsun,ona gizlice bakıyordu.Şimdi artık bu binanın onun için hiç bir anlamı kalmamıştı.Öylesine soğuk ve itici geliyorduki Burada uzun bir müddet kalıp çalışabilecek kuvveti kendinde bulamıyordu.Hatıralarla doluydu her köşe ve buda ona hüzün veriyordu.Gözünde biriken yaşları elinin tersiyle sildi.Ağladığının farkına bile varmamıştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder